Milyonlarca işçinin beklediği asgari ücret tiyatrosu son buldu ve 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira oldu.
Günlerdir oynanan tiyatroda ortaya açlık çıktı, yoksulluk çıktı. İşçiyi, emekliyi, memuru açlığa ezdirmeyeceğiz diyen AKP aslında patronları ezdirmedi. Onların tam da istediği bir asgari ücret rakamı ortaya çıkardı. Milyonlarca insan bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının altında açlığa mahkum edildi. Modern kölelik koşullarında ekmeği küçülen, hayatı çalınan, geleceği yok edilen milyonlar için açlık ülkesi var edildi. Yani açlık cehennemine hoş geldiniz.
Günlerdir oynanan oyuna seyirci kalan Türk-İş her fırsatta hükümet rakamla gelsin dedi. Şimdi rakamla geldi ama siz o masada yoktunuz hoş olsanız da değişen bir şey olmazdı. Çünkü bu oyunun bir figüranı da sizdiniz. Her zaman alışık olduğumuz o cümleyi kuracaktınız ‘Bu ücret kabul edilemez masada yokuz ve şerh koyduk.’ Eğer bir yetkin yoksa o masada ne işin var sorusunu da biz soralım. Ya da var olan o yetkiyi aman beylerin tadı kaçmasın diye kulağının arkasına yatarak yıllardır yaptığını yapmak mı?
Neyse ki Halep, Şam bizde
Suriye’yi fetih ettik propagandası ile günlerdir milliyetçilik ve dincilik duygularını suiistimal edenler bugün bu insanları açlığa mahkum etti. Ama neyse ki Halep, Şam hepsi bizde, cihan devletiyiz, sıkıntı yok. Ya da Halep 82, Şam 83, Asgari Ücret 22 mi demek gerek.
Bugün Özgür Özel meclis grup toplantısında, "Emekliye en az bir asgari ücret verin. Eğer sefalet ücretini telaffuz ederseniz bu sokakları size dar edecek olan, o koltuklarda sizi oturtmayacak olan CHP olacaktır. Hodri meydan" şeklinde konuştu. Evet Özgür Özel’in o meydanını yarından itibaren göreceğiz. Yoksa yerel seçimlerden sonra sokağın nabzını düşürmek için, açlığı, yoksulluğu konuşmamak için içine girdiği normalleşme adımlarıyla yola devam ederek AKP’ye nefes aldırmaya devam mı edecek? Artık sözün bittiği yerde sizleri sahada görmek çok isteriz.
Şimdi hangi öğüdü söylemek gerekir
Her olayda din ve milliyetçilik hamasetini iyi yapan AKP asgari ücreti de bu düzlemde açıkladı. Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan 22 bin 104 TL olan asgari ücreti açıklamadan önce Hz. Muhammed’in öğüdünü okudu. Neydi o öğüt, “Peygamber Efendimizin ‘işçinin alın teri kurumadan hakkını verin’ öğüdü, medeniyetimizin de özünü yansıtan güçlü bir erdem ve adalet çağrısıdır.” Hayırlı olsun mu demek gerekiyor şimdi buna.
Açlık cehennemine hoş geldiniz demek için şuna baksak yeterli sanki. Yoksulluk sınırı; Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçileri temsil eden Türk-İş'in hesabına göre 67 bin lira iken DİSK'in hesaplamalarına göre 72 bin 537 lira. Hayırlı olsun sözleri arasında açıklanan rakam ise yoksulluk sınırının 3'te 1'i bile etmiyor. Şimdi hangi öğüdü söylemek gerekir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uğur Ökdemir
Açlık cehennemine hoş geldiniz!
Milyonlarca işçinin beklediği asgari ücret tiyatrosu son buldu ve 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira oldu.
Günlerdir oynanan tiyatroda ortaya açlık çıktı, yoksulluk çıktı. İşçiyi, emekliyi, memuru açlığa ezdirmeyeceğiz diyen AKP aslında patronları ezdirmedi. Onların tam da istediği bir asgari ücret rakamı ortaya çıkardı. Milyonlarca insan bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının altında açlığa mahkum edildi. Modern kölelik koşullarında ekmeği küçülen, hayatı çalınan, geleceği yok edilen milyonlar için açlık ülkesi var edildi. Yani açlık cehennemine hoş geldiniz.
Günlerdir oynanan oyuna seyirci kalan Türk-İş her fırsatta hükümet rakamla gelsin dedi. Şimdi rakamla geldi ama siz o masada yoktunuz hoş olsanız da değişen bir şey olmazdı. Çünkü bu oyunun bir figüranı da sizdiniz. Her zaman alışık olduğumuz o cümleyi kuracaktınız ‘Bu ücret kabul edilemez masada yokuz ve şerh koyduk.’ Eğer bir yetkin yoksa o masada ne işin var sorusunu da biz soralım. Ya da var olan o yetkiyi aman beylerin tadı kaçmasın diye kulağının arkasına yatarak yıllardır yaptığını yapmak mı?
Neyse ki Halep, Şam bizde
Suriye’yi fetih ettik propagandası ile günlerdir milliyetçilik ve dincilik duygularını suiistimal edenler bugün bu insanları açlığa mahkum etti. Ama neyse ki Halep, Şam hepsi bizde, cihan devletiyiz, sıkıntı yok. Ya da Halep 82, Şam 83, Asgari Ücret 22 mi demek gerek.
Bugün Özgür Özel meclis grup toplantısında, "Emekliye en az bir asgari ücret verin. Eğer sefalet ücretini telaffuz ederseniz bu sokakları size dar edecek olan, o koltuklarda sizi oturtmayacak olan CHP olacaktır. Hodri meydan" şeklinde konuştu. Evet Özgür Özel’in o meydanını yarından itibaren göreceğiz. Yoksa yerel seçimlerden sonra sokağın nabzını düşürmek için, açlığı, yoksulluğu konuşmamak için içine girdiği normalleşme adımlarıyla yola devam ederek AKP’ye nefes aldırmaya devam mı edecek? Artık sözün bittiği yerde sizleri sahada görmek çok isteriz.
Şimdi hangi öğüdü söylemek gerekir
Her olayda din ve milliyetçilik hamasetini iyi yapan AKP asgari ücreti de bu düzlemde açıkladı. Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan 22 bin 104 TL olan asgari ücreti açıklamadan önce Hz. Muhammed’in öğüdünü okudu. Neydi o öğüt, “Peygamber Efendimizin ‘işçinin alın teri kurumadan hakkını verin’ öğüdü, medeniyetimizin de özünü yansıtan güçlü bir erdem ve adalet çağrısıdır.” Hayırlı olsun mu demek gerekiyor şimdi buna.
Açlık cehennemine hoş geldiniz demek için şuna baksak yeterli sanki. Yoksulluk sınırı; Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçileri temsil eden Türk-İş'in hesabına göre 67 bin lira iken DİSK'in hesaplamalarına göre 72 bin 537 lira. Hayırlı olsun sözleri arasında açıklanan rakam ise yoksulluk sınırının 3'te 1'i bile etmiyor. Şimdi hangi öğüdü söylemek gerekir.