Çok garip duygular içerisindeyim…
MFÖ’nün ‘Bodrum’ şarkısı gibi;
‘Nasıl anlatsam
Nerden başlasam
Kaç kişiydik o zaman bak
Kaç kişi kaldı şimdi’
Konu Pentagram, o net!
Ama o kadar şey var ki söylemek istediğim…
Ters kronoloji ile başlayalım o zaman!
Öncelikle Planet Müzik Kulübü’nün düzenlediği söyleşi…
Tanıyan Evren Taner olarak tanır, bana göre Uchu San’ın hayaliyle ortaya çıktı konu…
Çalanı konuşturmak, hayranlarla buluşturmak…
Hep çalıyorlar zaten!
Bu söyleşinin sunucusuydum, 25 yıllık meslek hayatımda saymadığım canlı yayına çıktım, sayamadığım programa çıktım, sunucu da oldum yorumcu da ama bu kadar ayaklarımın titrediğine hiç şahit olmadım!
Sahneden baktığımda da zaten ‘Kaç kişiydik o zaman bak, kaç kişi kaldı şimdi?’ dedirtti
Öncesindeki tanışma ve sohbet zaten tarif edilemez!
Pentagram ülkenin en önemli metal grubu olarak geçiyor da; çok daha fazlası var!
James Hetfield’ın 2014’te hayranlıkla bakacağı kadar hem de…
Öncelikle bu toprakların benim bildiğim ya da hissettiğim en iyi iki rock müzik solistini art arda dinlettiren bir grup…
Murat İlkan gidiyor sonrasında Gökalp Ergen geliyor!
Sonra da acayip bir şey oluyor, hepsi birleşiyor!
Iron Maiden gibi…
Grup her konserine kırmızı halı serilmiş gibi çıkıyor!
Bir tarafta Ogün Sanlısoy, sağda Demir Demirkan, solda Metin Türkcan!
Cenk Ünnü mü desem, Ozan Tügen mi?
Hakan Utangaç ve Tarkan Gözübüyük hep orada zaten!
Acayip bir ortam!
Dave Murray, Adrian Smith, Janick Gers etkisinden daha fazla!
Hakan Utangaç, Metin Türkcan ve Demir Demirkan gitarda üzerine Murat İlkan, Gökalp Ergen, Ogün Sanlısoy vokalde, Grubun Steve Harris’i Tarkan Gözübüyük zaten yerli yerinde!
Manyaklık!
Daha öte manyaklık bu adamlarla tanışıyorsun, her şeyden önce 6 yaşındaki kızını tanıştırıyorsun!
Burada bir parantez açayım izninizle, açtım sayın!
Sene bindokuzyüzseksenbilmemkaç!
Barış Manço konseri ve ben hayranım…
Beni sahneye yapıştırıyorlar, ben Barış Manço’yu yakından görmenin avelliğiyle donup kalıyorum!
Beni önce kucağına alıyor (O dönemde kucağa alınacak boyuttayım), öpüyor (O dönem AKP yok haliyle cinsel bıdı bıdılar yok, samimiyet tavan, kimse yanlış anlamıyor, zaten konu Barış Manço) sonra indiriyor ve gönderirken popoma bi tekmecik konduruyor!
Dönüp arkama aynı avellikle bakıyorum!
Vs.
Halen dinlediğim bir insanın popoma attığı tekmenin farkına büyüyünce vardım!
Bu dönemlerde kızımla arabada avazımız çıktığı kadar ‘Dönence’yi söylüyoruz, annesi sağ olsun…
İşte benim kızım da Hakan Utangaç ile el sıkışmanın ve bunun Pentagram sayfasında paylaşmanın önemini belki de benim yaşlarıma geldiğinde anlayacak!
Demir Demirkan’ın ne demek olduğunu, Hakan Gözübüyük’ün ne kadar büyük olduğunu 20’den sonra kavrayacak…
Teker teker efsanelerle karşı karşıyayız, bu topraklar efsane olması için ölmesini bekler insanın!
Ben öyle değilim, doğrudan ilan ettim!
Neden mi efsane?
Her şeyden önce seneye saygı!
Sonrası mı?
Metal müzikle, bu toprakların melodisini birleştirdikleri için, bu toprakların sorunlarını dillendirdikleri için!
Her şeyden öte de bu müziğin kültürünü net anlattıkları için!
Gelelim son paranteze!
“Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Müftü gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde”
Bir düşünce bu kadar güzel bir tepkiyle anlatılabilir…
Hatta daha da detaya ineyim, sene 2017!
Akustik konserinde bu şarkı çalınıyor ve Demir Demirkan gitarını çalmayı bırakıp gösteriyor: ‘Şeytan bunun neresinde?’
Artık çok Spotify insanı olduğumuz için Youtube’u unutmuşuz!
Yıllardır dinlediğim şarkıda Demir Demirkan’ın tepkisini görünce gözlerim doldu!
Çok saf, çok net, çok naif bir tepki!
Öze dönecek olursak;
İnsan ayrılıyor, kaça bilmiyorum, bilmem kaça!
Yaşayan, yaşayamayan, yaşadığı alışkanlığın devinimini arayan vs. vb.
Pentagram, bu dönemde devinimimi gerçekleştiren, bir şeyleri harekete geçiren unsur oldu!
Neden bilinmez, Pentagram hep bana iyi geldi!
Çok kaotik ve bir o kadar sorgulayıcı müziğine rağmen…
Alışkanlığın devinimini arayan kısmımda Pentagram hep orada var ve kaya gibi duruyor!
Peki hakikaten sormak gerekirse; “Şeytan bunun neresinde?”
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tolgay Ataokay
Şeytan bunun neresinde?
Çok garip duygular içerisindeyim…
MFÖ’nün ‘Bodrum’ şarkısı gibi;
‘Nasıl anlatsam
Nerden başlasam
Kaç kişiydik o zaman bak
Kaç kişi kaldı şimdi’
Konu Pentagram, o net!
Ama o kadar şey var ki söylemek istediğim…
Ters kronoloji ile başlayalım o zaman!
Öncelikle Planet Müzik Kulübü’nün düzenlediği söyleşi…
Tanıyan Evren Taner olarak tanır, bana göre Uchu San’ın hayaliyle ortaya çıktı konu…
Çalanı konuşturmak, hayranlarla buluşturmak…
Hep çalıyorlar zaten!
Bu söyleşinin sunucusuydum, 25 yıllık meslek hayatımda saymadığım canlı yayına çıktım, sayamadığım programa çıktım, sunucu da oldum yorumcu da ama bu kadar ayaklarımın titrediğine hiç şahit olmadım!
Sahneden baktığımda da zaten ‘Kaç kişiydik o zaman bak, kaç kişi kaldı şimdi?’ dedirtti
Öncesindeki tanışma ve sohbet zaten tarif edilemez!
Pentagram ülkenin en önemli metal grubu olarak geçiyor da; çok daha fazlası var!
James Hetfield’ın 2014’te hayranlıkla bakacağı kadar hem de…
Öncelikle bu toprakların benim bildiğim ya da hissettiğim en iyi iki rock müzik solistini art arda dinlettiren bir grup…
Murat İlkan gidiyor sonrasında Gökalp Ergen geliyor!
Sonra da acayip bir şey oluyor, hepsi birleşiyor!
Iron Maiden gibi…
Grup her konserine kırmızı halı serilmiş gibi çıkıyor!
Bir tarafta Ogün Sanlısoy, sağda Demir Demirkan, solda Metin Türkcan!
Cenk Ünnü mü desem, Ozan Tügen mi?
Hakan Utangaç ve Tarkan Gözübüyük hep orada zaten!
Acayip bir ortam!
Dave Murray, Adrian Smith, Janick Gers etkisinden daha fazla!
Hakan Utangaç, Metin Türkcan ve Demir Demirkan gitarda üzerine Murat İlkan, Gökalp Ergen, Ogün Sanlısoy vokalde, Grubun Steve Harris’i Tarkan Gözübüyük zaten yerli yerinde!
Manyaklık!
Daha öte manyaklık bu adamlarla tanışıyorsun, her şeyden önce 6 yaşındaki kızını tanıştırıyorsun!
Burada bir parantez açayım izninizle, açtım sayın!
Sene bindokuzyüzseksenbilmemkaç!
Barış Manço konseri ve ben hayranım…
Beni sahneye yapıştırıyorlar, ben Barış Manço’yu yakından görmenin avelliğiyle donup kalıyorum!
Beni önce kucağına alıyor (O dönemde kucağa alınacak boyuttayım), öpüyor (O dönem AKP yok haliyle cinsel bıdı bıdılar yok, samimiyet tavan, kimse yanlış anlamıyor, zaten konu Barış Manço) sonra indiriyor ve gönderirken popoma bi tekmecik konduruyor!
Dönüp arkama aynı avellikle bakıyorum!
Vs.
Halen dinlediğim bir insanın popoma attığı tekmenin farkına büyüyünce vardım!
Bu dönemlerde kızımla arabada avazımız çıktığı kadar ‘Dönence’yi söylüyoruz, annesi sağ olsun…
İşte benim kızım da Hakan Utangaç ile el sıkışmanın ve bunun Pentagram sayfasında paylaşmanın önemini belki de benim yaşlarıma geldiğinde anlayacak!
Demir Demirkan’ın ne demek olduğunu, Hakan Gözübüyük’ün ne kadar büyük olduğunu 20’den sonra kavrayacak…
Teker teker efsanelerle karşı karşıyayız, bu topraklar efsane olması için ölmesini bekler insanın!
Ben öyle değilim, doğrudan ilan ettim!
Neden mi efsane?
Her şeyden önce seneye saygı!
Sonrası mı?
Metal müzikle, bu toprakların melodisini birleştirdikleri için, bu toprakların sorunlarını dillendirdikleri için!
Her şeyden öte de bu müziğin kültürünü net anlattıkları için!
Gelelim son paranteze!
“Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Müftü gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde”
Bir düşünce bu kadar güzel bir tepkiyle anlatılabilir…
Hatta daha da detaya ineyim, sene 2017!
Akustik konserinde bu şarkı çalınıyor ve Demir Demirkan gitarını çalmayı bırakıp gösteriyor: ‘Şeytan bunun neresinde?’
Artık çok Spotify insanı olduğumuz için Youtube’u unutmuşuz!
Yıllardır dinlediğim şarkıda Demir Demirkan’ın tepkisini görünce gözlerim doldu!
Çok saf, çok net, çok naif bir tepki!
Öze dönecek olursak;
İnsan ayrılıyor, kaça bilmiyorum, bilmem kaça!
Yaşayan, yaşayamayan, yaşadığı alışkanlığın devinimini arayan vs. vb.
Pentagram, bu dönemde devinimimi gerçekleştiren, bir şeyleri harekete geçiren unsur oldu!
Neden bilinmez, Pentagram hep bana iyi geldi!
Çok kaotik ve bir o kadar sorgulayıcı müziğine rağmen…
Alışkanlığın devinimini arayan kısmımda Pentagram hep orada var ve kaya gibi duruyor!
Peki hakikaten sormak gerekirse; “Şeytan bunun neresinde?”