Müzik bizim gibi yaşı 40’larını aşmış insanlar için 80’lerde ve 90’larda hatta 2000’lerin başında ulaşılması zor bir unsurdu...

Öyle Spotify vs. gibi uygulamalar yoktu...

Bizim gibi her yerde bulunmayan müzikleri dinlemek için de Çokran Plak, canım Ahmet abim bizim kütüphanemizdi...

Yani şu anda Spotify yapay zekayı kullanıp, önüne sana uygun bir liste bırakıyor ya...

İşte bizim o dönemdeki ‘yapay zeka’ gibi gözüken kanlı canlı zekamız Ahmet abiydi...

Ne dinlediğini bildiği için yeni geleni ‘bak bu tam senlik’ diyerek anında yapıştırırdı önüne...

Sardomik bir sırıtmayla çıkmanı sağlardı Karadağ Pasajı’ndan...

Bursa için Çokran Plak çok önemlidir ama bizim gibi antin kuntin müzikler dinleyenler için Ahmet Çokran hayati bir önem taşırdı...

Neyse konumuzun özüne dönelim, Ahmet abi için kocaaa bir parantez açarız ilerleyen zamanlarda...

Öyle şarkının 10 saniyesini dinleyeyim de beğenmezsem diğerine geçerim de yoktu!

Beğenmen gerekirdi, beğenmeliydin, dinlemeliydin, iyi bir şeyler bulmak zorundaydın!

Hatta kasette en beğendiğin şarkı B3’teyse A’da kaçıncı şarkının neresine denk geliyor onu da bilmeliydin!

B3’ü dinlemek için A’daki karşılığına da ısınırdın hafiften!

Öyle her şeye de ulaşamazdın hemen...

Zaten bir grubun albüm çıkardığını da ya MTV’den ya da Ahmet abiden öğrenirdin...

Hal böyle olunca da şu dönemdeki gibi tüketim çılgınlığına girmezdin, giremezdin...

Bu yüzdendir ki bizim gibi ‘mağara rockçıları’ bir saçmalama yaşayıp ardından geçmişe dönmüş haliyle de geçmişle de bağlarını koparamamıştır!

Çünkü o dönemde dinlediğin değerlidir, emek vermişsindir o albüme, o şarkıya, o sanatçıya ve gruba...

Kasetten CD çalara ardından, MP3 CD’si çalara sonra MP3 çalara ve son olarak da telefonlara evrilen süreç de mantıksız bir tüketime sebep oldu...

Aslında müziğe zor ulaşan bizler için mükemmel bir olaydı bu...

Fakat ‘Arap yağı bol bulunca kıçına sürermiş’ misali asıl amacımızdan uzaklaştık...

Pili bitmeye yüz tutmuş kumandalı araba misali saçmaladık ve tüketim çılgınlığının içerisinde kaybolduk...

Onu da şöyle bir anıyla örneklendireyim!

Abim, senseyim Rıza Ertekin ile bir medya kuruluşunda çalışırken (isim vermeyeyim) MP3 bağımlılığına yakalandık!

O dönem medyanın radyosu yabancı müzik (ne demekse) çalmamaya karar vermiş ve yerli müziğe dönüş yapmıştı!

Bir oda dolusu CD, bomboş duruyordu!

Rıza Ertekin ve Tolgay Ataokay durur mu, yapıştırmış MP3’ü!

Aylar süren uğraşımız sonucunda tüm CD’leri MP3 yapmayı başarmıştık ve ne işe yarayacağını bilemediğimiz yüzlerce albümümüz olmuştu!

O kadar bilmiyordum ki; arkadaşım bir grubu dinlettiğinde ‘aaa ne güzelmiş diyordum’ ama bende diskografisinin olduğunun farkında bile değildim...

Neyse anı parantezini kapatırsak;

Büyük emeklerle aldığın, saatlerini verip dinlediğin, çıkması için aylarca beklediğin albümlerin hepsi önce sıkıştırılmış şekilde yanında dolaştırabileceğin şekle bürünmüş ardından da bir arama butonu uzaklığında olmuştu...

Bu evreden sonra da müzikten geçmişteki hazzı alamadığın için üstteki belirttiğim döneme geçiş oldu. Yani geçmişe dönüş!

Sonrası ise daha saçma bir hal aldı...

Spotify’ı kaset çalar gibi kullanmak!

Şöyle ki;

1-Geçmişteki şarkıları sanki arama butonuyla bulamıyormuşçasına hunharca kütüphaneye ekleme mantıksızlığı!

2-Yeni bir albümle karşılaştığında sömürene kadar dinleme paniği!

Sonuca gelecek olursak;

Teknoloji gelişti, ayak da uydurduk eyvallah da melodide tüketim öyle bir hale geldi ki; daha iyisini, daha özgününü yaratma çabasının da önüne istisnalar harici set çekti...

Artık geçmişin benzerini duyduğumuzda bile heyecanlanır duruma geldik...

Ahmet abisi yapay zekaya, rew tuşu ya da kalemi bir dokunuşa, müzik çaları telefona evrilen dönemde müziğin de kolayına yönlenilmesi kaçınılmazdı...

Ama umudumuzu yitirmiş değiliz...

Günde 4 paket sigara içen apartman yöneticisi amca ses tonuyla ‘Ah bee eskiler neydi beee’ diyeceğime, size 2010 sonrasında çıkan takıntılı olduğum birkaç albümü önererek yazıyı bitireyim.

Halen var yani iyi şeyler, o kadar da değil...

Yeter ki; eskinin davranış şekliyle yeniyi irdeleyelim!

Black Country Communion-Black Country Communion (2010)

Blind Ego-Liquid (2016)

Steven Wilson-The Raven That Refused To Sing (2013)

Richie Kotzen/Adrian Smith-Smith/Kotzen (2021) 

Brass Against-Brass Against (2018)

Alp Ersönmez-Cereyanlı (2021)

Saint 'N' Sinners-Saint 'N' Sinners(2013)

Tolgay Ataokay