Uysal gibi görünen ama düşünsel anlamda en tehlikeli çocukları bendim şimdi düşünüyorum da...
Aynı zamanda ortancayım!
Arabulucu mizacıma uygun ruhum, kendine olabilecek en silik bedenlerden birini seçmişti.
Şimdi belli belirsiz bir düşmana karşı her hamleler...
Aslında o ilk hevesten koptuğum tek bir an yok, okumak!
...
Akşamın tek bir ağaç gibi
Dal budak saldığı sular
Çocukluk rüyalarının bahçesi!
Sakın kimse el sürmesin dallara,
Yapraklar, meyveler olduğu gibi kalsın Benim uykum boyunca!
...
Tanpınar, edebiyat tarihimizde çok şeye ayar verdi.
Zaman kavramı üzerine odaklanması bile başlı başına bir değerken, sabahı ediyoruz birlikte...
Benim için kıymetli anlar.
Bütün yorgunluğun çöktüğü, hesapların görüldüğü, ufkun değiştiği, rengin karıştığı saatler...
'Yorgun, solgun ve bitkin kendi viraneme gidiyorum' demiş ya Füruğ, tam o hesap.
En mahremine yolculuk insanın!
Harap evinde yeniden, yeniden doğmaya mecbur!
Ah Füruğ...
Lanetli toprakların gelinciği!
Kabuğu kalın, içi kadife...
Bütün varolma sancıları kısacık ömrüne nasıl sığdı?
O sert iklimde açılabilecek daha güzel bir çiçek yok.
Her yaprağından ayrı hüzün ve o hüznün güzelliği dökülüyor.
Yeniden doğmak isteyecek kadar bezdiren bu hayat hiçbirimize iyi gelmiyor Füruğ; idare ediyoruz.
Çünkü dalga geçiyor!
Yürümek hala iyi geliyor.
Yürümekten daha iyi bildiğim bir ilaç yok ruhuma...
Bu aralar Dönence var zihnimin fon müziğinde;
Ada ile söylüyoruz, ezber etmeye çalışıyor .
Seçimi muazzam!
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor..
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Ben zamanı gördüm
17.11.2024 14:15
Ben zamanı gördüm,
İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu,
Bir mezar böyle kazılırdı ancak,
Yıldırımsız ve baltasız,
Bir orman böyle devrilirdi!
Ben zamanı gördüm,
Kaç bakışta bozdu hayalimi,
Ve kaç düşüncede!
Ben zamanı gördüm,
Şimşek gibi bir ânın uçurumunda.
Kim tanır bizi şimdiden sonra,
Anlaşılmak için beni seçtiler | Günnur Ekşi Ataokay
16.07.2023 10:47
"Gitme o güzel geceye tatlılıklaİhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığındaÖfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısındaBilge adamlar bilmelerine rağmenKaranlık uygundur sonlarındaÇünkü sözleri şimşek çaktırmamış olduğu için onlar gitmezlerO güzel geceye tatlılıkla…Öfkelen, öfkelen ışığın ölm
Küba’nın şeker plantasyonlarının arasındayım...
Havana’nın dökük duvarlı ama inadına rengarenk evlerinden oluşan sokaklarında yürüyorum...
Sierra Maestra'nın patikalarını izleyerek zirveye tırmanıyorum...
Kulağımda bir melodi, tek bir ses;
İbrahim Ferrer…
Sipariş üzerine getirttiğim
Yavaş yavaş ölüyoruz, doğadan koptuğumuzdan beri! | Günnur Ekşi Ataokay
13.08.2023 11:54
Film Dersu’nun ağaçların gölgesindeki mezarını arayan ‘kapitan’la başlıyor.
Ağaçlar yerinde değil!
Ağaçları soruyor ama kimse bilmiyor.
Dersu; doğanın kucağında, doğaya karışmış ve artık bütün benliğiyle doğaya ait…
Üniversitede sinema tarihi derslerimizi özellikle çok severdim.
Me
Doğu ile Batı’yı, Sufi gelenekleri ile modern dünyayı tüm farklılıklarıyla bir araya getirip, uluslararası bir müzik yarattı.
Hem etnik, hem elektronik ezgilerin içinde tasavvuf felsefesine sıkı sıkıya bağlı bir anlatım…
Bursa doğumlu Arkın(Allen) Ilıcalı, rivayete göre sahne ismini İhsan Okt
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
BursaMuhalif.com
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Günnur Ekşi Ataokay
Ben zamanı gördüm | Günnur Ekşi Ataokay
Ben zamanı gördüm,
İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu,
Bir mezar böyle kazılırdı ancak,
Yıldırımsız ve baltasız,
Bir orman böyle devrilirdi!
Ben zamanı gördüm,
Kaç bakışta bozdu hayalimi,
Ve kaç düşüncede!
Ben zamanı gördüm,
Şimşek gibi bir ânın uçurumunda.
Kim tanır bizi şimdiden sonra,
Aydınlığı kıt gecemize
Misafir olanlardan başka;
Kuru tahta üstünde bizimle
Paylaşanlar günlerimizi
Ve benim gözlerimle bakanlar güneşe
Ancak tanır bizi
Mor çemberlerin uçuştuğu akşam sularından!
...
Zaman kavramı üzerine hayli kafa yormuş bir yazarımız Ahmet Hamdi Tanpınar'ın
şiiriyle başlayalım istedim bu kez.
Saatleri ayarlama konusunda usta olan o! Buradan sorgulayarak devam edeceğiz.
Yaşlılar hep zamanı daha kıymetli görür, sanki ömrümüzün standart bir vakti varmış gibi yaşadıkları hayatın standartını asla bozmaz kimileri.
Bu hayattan aslında içi boş bir ömürle göçer giderler.
Kimse özlemez onları!
Daha acısı nedir bilmiyorum ama 'Kimse özlemez' yazarken bile canımı acıttı...
Kimin önden gideceği belli değil oysa!
Herkes 'Ulu' olacak değil elbette ama bazılarımızdan beklenti büyük...
Bunun işaretlerini insan evladı erken yaşta veriyor.
Ama ben yaşlı bir kelimeyi çok seviyorum.
'Dede' kelimesinin benim için anlamları çeşitli ve hepsi büyük.
Akrabalık silsilesi içinde de bir konuda olgunluk mertebesine erişmiş, kendini yetiştirmiş insan anlamında da kullanılsa aynı noktaya erişiyor.
Müzisyenler arasında böyle bir tanım var örneğin; bir enstrümanın hakkını veren dededir.
Hayat da böyledir; hakkını veren dededir, bilgedir.
Ben okumayı çok severdim; annemin ışığı kapatma vaktini bıkkın mizacıyla hatırlattığını anımsıyorum.
Okumayı yeni öğrenmiştim ve babamın eve aldığı her ansiklopediyi büyük bir açlıkla okuyordum.
Yapay ışıklar kapanınca, okuduklarımın alemi açılırdı...
Uysal gibi görünen ama düşünsel anlamda en tehlikeli çocukları bendim şimdi düşünüyorum da...
Aynı zamanda ortancayım!
Arabulucu mizacıma uygun ruhum, kendine olabilecek en silik bedenlerden birini seçmişti.
Şimdi belli belirsiz bir düşmana karşı her hamleler...
Aslında o ilk hevesten koptuğum tek bir an yok, okumak!
...
Akşamın tek bir ağaç gibi
Dal budak saldığı sular
Çocukluk rüyalarının bahçesi!
Sakın kimse el sürmesin dallara,
Yapraklar, meyveler olduğu gibi kalsın Benim uykum boyunca!
...
Tanpınar, edebiyat tarihimizde çok şeye ayar verdi.
Zaman kavramı üzerine odaklanması bile başlı başına bir değerken, sabahı ediyoruz birlikte...
Benim için kıymetli anlar.
Bütün yorgunluğun çöktüğü, hesapların görüldüğü, ufkun değiştiği, rengin karıştığı saatler...
'Yorgun, solgun ve bitkin kendi viraneme gidiyorum' demiş ya Füruğ, tam o hesap.
En mahremine yolculuk insanın!
Harap evinde yeniden, yeniden doğmaya mecbur!
Ah Füruğ...
Lanetli toprakların gelinciği!
Kabuğu kalın, içi kadife...
Bütün varolma sancıları kısacık ömrüne nasıl sığdı?
O sert iklimde açılabilecek daha güzel bir çiçek yok.
Her yaprağından ayrı hüzün ve o hüznün güzelliği dökülüyor.
Yeniden doğmak isteyecek kadar bezdiren bu hayat hiçbirimize iyi gelmiyor Füruğ; idare ediyoruz.
Çünkü dalga geçiyor!
Yürümek hala iyi geliyor.
Yürümekten daha iyi bildiğim bir ilaç yok ruhuma...
Bu aralar Dönence var zihnimin fon müziğinde;
Ada ile söylüyoruz, ezber etmeye çalışıyor .
Seçimi muazzam!
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor..
Ben zamanı gördüm
17.11.2024 14:15Ben zamanı gördüm, İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu, Bir mezar böyle kazılırdı ancak, Yıldırımsız ve baltasız, Bir orman böyle devrilirdi! Ben zamanı gördüm, Kaç bakışta bozdu hayalimi, Ve kaç düşüncede! Ben zamanı gördüm, Şimşek gibi bir ânın uçurumunda. Kim tanır bizi şimdiden sonra,
Anlaşılmak için beni seçtiler | Günnur Ekşi Ataokay
16.07.2023 10:47"Gitme o güzel geceye tatlılıklaİhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığındaÖfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısındaBilge adamlar bilmelerine rağmenKaranlık uygundur sonlarındaÇünkü sözleri şimşek çaktırmamış olduğu için onlar gitmezlerO güzel geceye tatlılıkla…Öfkelen, öfkelen ışığın ölm
Benim için ‘Ada’nın sesiydi | Günnur Ekşi Ataokay
23.07.2023 15:31Küba’nın şeker plantasyonlarının arasındayım... Havana’nın dökük duvarlı ama inadına rengarenk evlerinden oluşan sokaklarında yürüyorum... Sierra Maestra'nın patikalarını izleyerek zirveye tırmanıyorum... Kulağımda bir melodi, tek bir ses; İbrahim Ferrer… Sipariş üzerine getirttiğim
Yavaş yavaş ölüyoruz, doğadan koptuğumuzdan beri! | Günnur Ekşi Ataokay
13.08.2023 11:54Film Dersu’nun ağaçların gölgesindeki mezarını arayan ‘kapitan’la başlıyor. Ağaçlar yerinde değil! Ağaçları soruyor ama kimse bilmiyor. Dersu; doğanın kucağında, doğaya karışmış ve artık bütün benliğiyle doğaya ait… Üniversitede sinema tarihi derslerimizi özellikle çok severdim. Me
Sen evrenin ruhusun | Günnur Ekşi Ataokay
27.08.2023 10:22Doğu ile Batı’yı, Sufi gelenekleri ile modern dünyayı tüm farklılıklarıyla bir araya getirip, uluslararası bir müzik yarattı. Hem etnik, hem elektronik ezgilerin içinde tasavvuf felsefesine sıkı sıkıya bağlı bir anlatım… Bursa doğumlu Arkın(Allen) Ilıcalı, rivayete göre sahne ismini İhsan Okt