Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

İYİ Parti'nin 'CHP pişmanlığı' ve 'HDP düşmanlığı' üzerine...

Yazının Giriş Tarihi: 26.06.2023 09:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.11.2024 18:17
İYİ Parti'nin 'CHP pişmanlığı' ve 'HDP düşmanlığı' üzerine...

Meral Akşener: "Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Biz çalışmamışız, onun için seçim kaybedilmiş. İnsafınız kurusun. Neymiş İstanbul HDP sayesinde kazanılmış. Haydi o zaman bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum"

Çok uzun süredir yazmak istediğim bu yazıyı kaleme almama, İYİ Parti’nin 24 Haziran Cumartesi günü gerçekleşen 3. Olağan Genel Kurultayı’nda Meral Akşener’in yaptığı konuşma vesile oldu. Aslında Akşener’in masadan kalktıktan ve yaptığı zehir zemberek açıklamadan sonra yazma fikrim oluşmuştu ama herhalde seçim sürecinin geçmesini bekledim.

Kurultayda konuşan Meral Akşener, parti içinden gelen eleştirilere çok sert yanıtlar verdi. Akşener, kendisini eleştiren ve parti ile arasına mesafe koyan isimleri de bir güzel haşladı. Aslında kurultayda sert ve net mesajlar vermesi bekleniyordu. Ve tabii bu mesajlardan CHP başta olmak üzere muhalefetin payını alması da…

Akşener kurultayda 2018 seçimlerini hatırlatarak, “Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır.” dedi. Sonrasında 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin kaybedilmesinde kendisine ve partisine dönük eleştirilere ‘insafınız kurusun’ sözleri ile tepki gösterdi.

Çünkü seçim sürecinin en doğru politikalarını ortaya koyan, en doğru hamleleri en doğru zamanda yapan, en doğru şeyleri öneren partisi İYİ Parti’ydi. Ama ne yapsın, CHP’den 15 milletvekili alarak girdiği ilk seçimin diyetini ödemek için başta Kılıçdaroğlu’nun adaylığı olmak üzere ‘5’li Çete’nin (CHP, SP, DEVA, Gelecek Partisi, DP) istek ve dayatmalarına boynu bükük kalmıştı. Dolayısıyla her hal ve koşulda mağdur olan Akşener ve partisi hesap sormayacaktı da kim soracaktı?

Sahi öyle mi olmuştu?

  • Akşener, başından itibaren ‘kazanacak aday’ terimini siyasete kazandırarak Kılıçdaroğlu’nun itibarını zedelememiş miydi?
  • Masadan kalkarak yaptığı zehir zemberek açıklamalar hem Kılıçdaroğlu’nun hem de İYİ Parti’nin oylarını olumsuz etkilememiş miydi?
  • O açıklamalarda partisinin aday konusunda dayatmaya mecbur bırakıldığını öne süren Akşener, bizzat masaya, üstelik aday olan Kılıçdaroğlu’nun genel başkanı olduğu partinin belediye başkanları olan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun isimlerini dayatmamış mıydı?

Bir siyasi birliktelikte en büyük partinin genel başkanının öne çıkması beğenseniz de beğenmeseniz de siyaseten olağan bir durum değil mi? Şahsen İmamoğlu ile daha rahat kazanılacağını düşünsem de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına İYİ Parti’nin bu kadar yüksek perdeden karşı çıkmasının altında ‘sadece kazanamayacak aday’ olduğuna mı inanalım?

İYİ parti anket yaptırmış vs. İyi de yaptırılan o anketlerde İYİ Parti de yüzde 15’lerin üzerinde hatta bazılarında yüzde 20’lerin üzerinde ve hatta bazılarında CHP’yi bile geçiyordu. Sonuç, İYİ Parti tıpkı 2018 seçimlerinde olduğu gibi MHP’yi bile geçemedi.

Kumar masası’ olarak adlandırdığı yere geri döndüğünde, artık seçimlerin kazanılmasının çok daha zor olacağını bilecek kadar tecrübeli bir isim Akşener. Nitekim bakın yanılmadı işte.

Yine de kurultayda, Kılıçdaroğlu için ne kadar çok çalıştığını anlattı bir süre. Kimse Akşener’in çalışmadığını öne sürmedi ki. Parti teşkilatlarının Kılıçdaroğlu için oy istemediği eleştirileri vardı. Peki haksız mıydı bu eleştiriler? Bursa’daki seçim çalışmalarını örnek olarak ortaya koyalım. CHP ile birlikte yapılan etkinlikler dışında İYİ Parti teşkilatları Kılıçdaroğlu’na oy istedi mi gerçekten? Bakın verdi mi demiyorum! Basın ziyaretlerinde bile il başkanı ve milletvekili adaylarına sadece sorulduğunda adı geçti Kılıçdaroğlu’nun. Saadet Partisi ve Milli Görüş tabanında bile rahatsızlık yaratmayan ‘Alevilik’ meselesinin bazı İYİ Parti yöneticilerinde seçimin kazanılamayacağına dair endişe yarattığı ve hatta o yöneticilerin ‘biz kendi tabanımızı bile ikna edemeyebiliriz’ dediklerini de yazıp yazmama konusunda gidip geldim. Yazdım işte…

Akşener’in kurultayda Kılıçdaroğlu’nu mu, CHP’nin kanaat önderlerini mi, bir kısım gazeteciyi mi hedef alarak söylediği tam olarak anlaşılamayan bir cümle daha: “Neymiş İstanbul HDP sayesinde kazanılmış. Haydi o zaman bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum”.

Dedim ya her hal ve durumda mağdur olan Akşener ve partisi... Öyle ki, masadan kalktığında rest çektiği ve ağır ifadelerle belki de seçimin kazanılamamasının önemli gerekçelerinden biri olarak tarihe geçecek açıklamaları hala hafızalarda. Ve Akşener, bu dili kurultayda da sürdürdü. Kendisine ve partisine haksızlık yapıldığını ima etti. Ama tüm bu açıklamalarını aday konusunda Kılıçdaroğlu ismine koyduğu tepki ve haklı çıkmasının getirdiği etki ile ‘Ben demiştim’ edasıyla yaparak.

İşte İYİ Parti’nin CHP’den 15 milletvekili alarak girdiği 2018 seçimlerinin sonuçları:

AKP yüzde 42,1, CHP yüzde 22,6, HDP yüzde 11,7, MHP yüzde 11,1, İYİ Parti yüzde 9,9.

Bu seçimlerde AKP 295, CHP 146, HDP 67, MHP 49, İYİ Parti 43 milletvekili çıkarmıştı. İYİ Parti, içinden çıktığı MHP’yi geçememiş ve ittifak çatısı altında olmasa baraj altında kalmıştı. HDP ise tek başına yüzde 11’in üzerinde oy alarak TBMM’nin 3. Büyük partisi olmuştu. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Akşener yüzde 7,29, Selahattin Demirtaş ise yüzde 8,40 oy almıştı.

İYİ Parti’nin girdiği 2. Seçim ise 2019 yerel seçimleriydi. Onu sona bıraktım.

Gelelim İYİ Parti’nin girdiği 3. Seçim olan 2023 seçimlerine. İşte sonuçlar:

AKP yüzde 35,61, CHP yüzde 25,33, MHP yüzde 10,07, İYİ Parti yüzde 9,68, Yeşil Sol Parti yüzde 8,82.

Bu seçimlerde AKP 268, MHP 50, CHP 169, İYİ Parti 43, Yeşil Sol 61, TİP 4, YRP 5 milletvekili çıkardı. Başka bir değiş ile İYİ Parti MHP’yi bir kez daha geçememiş ve vekil sayısında da yerinde saymıştı. Kapatma davası nedeniyle Yeşil Sol listelerinden seçime giren HDP ise 61 milletvekili kazanarak yine TBMM’nin 3. Büyük partisi oldu.

Gelelim 2019 yerel seçimlerine. İYİ Parti’nin ve Akşener’in Kılıçdaroğlu’ndan daha yakınmış imajı verdiği Ekrem İmamoğlu, zaten CHP’nin Beylikdüzü Belediye Başkanı’ydı. Ve tüm Türkiye’ye sürpriz olacak şekilde ,Kılıçdaroğlu İmamoğlu’nu İstanbul’a aday yaptı. Yine İYİ Parti’nin sanki CHP’ye mesafeli, İYİ Parti’ye daha yakınmış havası estirdiği Mansur Yavaş, CHP’nin bir önceki yerel seçimde de Ankara adayıydı. Kılıçdaroğlu, Yavaş’ı bir kez daha aday yaptı.

Elbette ki Ankara ve İstanbul başta olmak üzere pek çok büyükşehir İYİ Parti’nin desteği ile kazanıldı. Peki, HDP köstek mi oldu? HDP seçmeninin yerel seçimlerde AKP karşısında oy kullanması İYİ Parti’yi neden bu kadar rahatsız ediyor? İYİ Parti, bu büyükşehirlerde CHP’li adayları karşılıksız mı destekledi? Meclis üyelikleri, başkan yardımcılıkları vs. gibi kazanımları olmadı mı? Peki HDP? Hiçbir karşılık beklemeden örneğin İstanbul’da İmamoğlu’na ciddi bir destek verilmesinde problem ne? Siyaseten ederinin üzerinde bir iltifat mı bekliyor İYİ Parti? Sürekli birilerini suçlamak, sürekli bir şeyleri dağıtmak ve kaybedilince başkalarını işaret etmek siyaseten ‘şımarıklık’ değil mi?

Orhangazi, İznik, İnegöl, Yenişehir, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Orhaneli, Keles, Büyükorhan… Bu ilçeler nedir biliyor musunuz, 2019’da Bursa’da CHP’nin adayı Mustafa Bozbey’i desteklesin diye 2017’de kurulmuş, girdiği ilk seçimde MHP’nin altında kalmış henüz 2 yıllık İYİ Parti’ye bırakılan ilçeler! Yani 17 ilçenin 9’u İYİ Parti’ye bırakılmıştı. Sonuç: 9’da sıfır.

Ve nefes nefese geçen Büyükşehir’de Aktaş’ın 898 bin oyuna karşın Bozbey’in 851 bin oy ile seçimi kaybetmesi. Sanırım burada da 2 yıllık partiye sadece 9 ilçe veren CHP suçlu. Oysa bu yanlış strateji özellikle kritik bir iki ilçede CHP’nin örgütünü küstürmüş ve il örgütünün de seçim sürecini kötü yönetmesinin etkisi ile kazanılması çok yüksek ihtimal olan bir seçim kaybedilmişti. İYİ Parti de 9 ilçede sıfır çekerek bu sürece dahil oldu.

Kurultayın ardından yerel seçimlerde bütün illerde kendi adaylarını çıkaracaklarını ama yine de ittifaka kapıyı tam olarak kapatmadıklarını söylemiş İYİ Parti’nin etkili isimleri. Yani şimdilik ‘Öküz öldü, ortaklık bozuldu”. Niye şimdilik diyorum? Çünkü Akşener’in ve parti yetkililerinin, partinin merkez parti olma iddiasını başaramaması, kaybedilen seçimler, oy oranı ve vekil sayısının arttırılamaması gibi başarısızlıklar karşısında tabana böyle mesajlar verdiğini düşünüyorum.

Yerel seçimlere doğru özellikle bazı büyükşehirlerde iş birliği yapılabileceğini, İYİ Parti’nin bu kez ilçelerle tatmin olmayacağını, ‘Tüm illerde aday çıkaracağız’ çıkışlarının yapılacak il pazarlıklarında ön almak amacı taşıdığı yorumuna yakınım.

Sonuç itibari ile ‘ÇEDES’ uygulaması ile okulların dini istismara açıldığı, adliyelerde Kur’an kurslarının boy gösterdiği, laikliğin giderek daha fazla hedef alındığı, ekonomik göstergelerin yoksullar için her geçen gün yaşamı zorlaştırdığı, Bursa Festival’inde Melike Şahin ve Hüseyin Turan’ın konser iptalleri gibi düşünceleri ve yaşam tarzları nedeniyle insanların hedef gösterildiği bir süreçte, bol bol isim ve il pazarlıklarının yaşanacağı bir yerel seçim sürecine gidiyoruz.

NOT: Sanırım CHP’deki aday ve kurultay polemiği de geride kaldıktan sonra ülkenin gerçek gündemlerini konuşamayacağımız başka suni gündemlere de hazırlıklı olmalıyız. Ne diyeyim, "Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum".

Burak Demirci

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
BursaMuhalif.com En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.