CHP acilen sandık güvenliği için sola çağrı yapmalı!
Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2023 21:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.11.2024 18:18
Öncelikle niyetim 14 Mayıs seçimleri ile ilgili kapsamlı bir analiz yapmak değil. Derdim, 14 Mayıs gecesi milyonlarca değişim yanlısı vatandaşın yaşadığı hayal kırıklığının 28 Mayıs (ikinci tur) gecesi yaşanmaması için aklı başında insanların dile getirdiği önerilerin dikkate alınması.
Evet, 20 yılını dolduran bir iktidarın yaşanan ekonomik buhrana, gelir dağılımında yarattığı uçuruma, hak-hukuk-adalet kavramlarında yarattığı tahribata, ülkeyi kontrolsüz bir göç merkezli haline getirmesine, binlerce insanın öldüğü ve günlerce kurtarılmayı beklediği 6 Şubat depremlerine rağmen 14 Mayıs seçimlerinde aldığı sonuç, ‘Tek adam sistemi’nin ilk seçimde sona ereceğine inanarak sandık başına giden milyonlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
CHP kanadından son ana kadar Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı, en kötü ihtimalle önde bitireceği ve sisteme girilmediği söylenen Kılıçdaroğlu oyları ile ilgili yapılan açıklamalar yerini yavaşça sessizliğe bıraktı. Yani, CHP’nin veri sistemi ve gece boyu hatalı veriler servis eden ANKA Haber Ajansı, muhalif seçmendeki hayal kırıklığını umutsuzluk seviyesine yükseltti.
Konuştuğumuz ya da sosyal medyada takip ettiğimiz çok sayıda kişi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Balıkesir, Diyarbakır gibi büyükşehirlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın bariz önünde olmasına rağmen Erdoğan’ın nasıl toplamda 5 puana yakın fark attığı sorusunu soruyordu.
Üstelik İmamoğlu’nun küçük bir farkla kazandığı İstanbul seçimlerinin iptali için AKP’nin tüm gücü ile yaptığı itirazlar hatırlandığında Erdoğan’ın yüzde 49,5 ile seçimin ikinci tura kalmasına itiraz etmemesi de garipsenen bir diğer husustu.
Erdoğan’ı her zamanki gibi çok yüksekten başlatarak muhalefeti sindirmeye çalışan Anadolu Ajansı üzerinden algı yaratan iktidar kanadının, CHP’nin elinde gerçekten tüm ıslak imzalı tutanakların olup olmadığını son ana kadar beklediği, gece boyu süren gerilimli bekleyişin ardından muhalefetin bir şekilde ikinci tura mecbur bırakıldığı iddiaları ortaya atıldı. Hatta Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin veri sistemi ve ANKA üzerinden manipüle edildiği, elinde olmayan ıslak imzalı tutanakların iktidara sızdırıldığı bile öne sürüldü.
‘Erdoğan niye itirazlar ve yurt dışı oylar yolu ile ilk turda bitirmek için çabalamadı’ sorusuna ise, “İkinci turda daha büyük bir fark atmak için bu yola başvurmadı. Batı’ya, ‘Bakın ne kadar demokratik bir seçim geçirdik’ mesajı veriyor” şeklinde yapılan yorumlar da oldu.
Özellikle 16 Mayıs Salı günü partilere verilen oyların kaydırıldığı ve veri girişinde hatalar olduğu yönünde çok sayıda itiraz yapıldı. Tutanaklarla ortaya konan itirazlar seçim güvenliği konusundaki endişeleri katmerledi. Muhalefetin “Sandıklara sahip çıkacağız” söylemi, daha fazla sorgulanır oldu. CHP’nin kendi veri sisteminden kaynaklanan hatalar da bunda etkili oldu. Sonrasında başta Muharrem Erkek olmak üzere CHP yöneticilerinden veri sistemine ve tutanaklara hakim oldukları, YSK verileri ile uyuşmayan her sandığa itiraz ettikleri yönünde açıklamalar geldi. Ancak o gece kendi açıklamalarına göre Kılıçdaroğlu öndeyken, önde oldukları sandıklar YSK tarafından itirazlar nedeniyle sisteme girilmemişken neden sessizliğe büründükleri sorusu hala net bir şekilde yanıtlanmadı. Muhalif seçmeni tatmin etmeyen bu sessizlik ve örtülü yanıtlar ise komplo teorilerinin yaygınlaşmasına kapı araladı.
Bursa’da sandık hakimiyeti…
Öyle çok uzağa gitmeye gerek yok! Bursa’da CHP’nin bazı sandıklara hakim olamadığını biliyoruz. Tıpkı Bozbey’in Aktaş ile yarıştığı seçimde olduğu gibi... CHP tarafından sandık görevlisi olarak yazılan çok sayıda kişinin CHP’li ya da muhalif bile olmadığını biliyoruz. Sandık görevlisi olarak yazılan ve CHP seçmeni olan çok sayıda kişinin ise sırf sayı tamamlamak için yazıldığı, ağırlığı AKP-MHP’lilerden oluşan sandık kurulu karşısında pasif kaldığını biliyoruz. Gerçekten sandığa sahip çıkmak için elinden geleni yapan müşahit ve sandık görevlilerinin ise yine yalnız kaldığı, kalabalık AKP-MHP’li gruplarca pasifize edildiğini biliyoruz. Bursa’da görev yapan ve usulsüzlükleri tespit eden gönüllü avukatların okullarda harıl harıl muhalif okul görevlisi aradıklarını, bazı noktalarda yalnız kaldıklarını biliyoruz. Tüm bunlar olurken CHP’nin elindeki insan gücünü Nilüfer başta olmak üzere en çok oy aldığı noktalara kaydırdığını, hiçbir sorun yaşanması beklenmeyen okullarda başta gençler olmak üzere kalabalık partili grupların görev yaptığını, ama o sırada örneğin Yıldırım’daki çoğu okulda kendi partililerini tek başlarına AKP ve MHP’lilerden oluşan sandık kurulları ve kalabalık müşahit grupları ile baş başa bıraktıklarını biliyoruz.
Derdim bağcıyı dövmek değil. Partinin nitelikli kadrolarının konforlu okullarda görev yapmaya devam etmesi ve sayı tamamlamak üzerine oluşturulan sandık görevlileri hatasının tekrarı halinde 28 Mayıs’ta da üzüm yenilemeyeceğini anlatmak.
CHP Genel merkezi sandık güvenliği noktasında nasıl yanılıyor?
Bu sadece Bursa için değil pek çok il için geçerli. CHP Genel Merkezi, bizzat il ve ilçe örgütleri tarafından hazırlanan sandık güvenliği listeleri ile yanıltılıyor. İlçe başkanları mahalle temsilcileri üzerinden hazırlanan listeleri il başkanlığına, il de o listeleri genel merkeze bildiriyor. Genel merkez de Türkiye genelindeki 192 bin sandıkta asılıyla yedeğiyle tüm hazırlıkların tamam olduğunu düşünüyor. Ama burada ilk yanıltıcı hamle mahalle temsilcisinden geliyor. Örneğin mahalle temsilcisi, kendi mahallesindeki sandıklara görevli yazmak için aidiyet ve sorumluluk hisseden kişiler bulmaya çalışmak yerine, bir an önce listeyi tamamlamak için kafa kol ilişkisi ya da sandık görevlilerine YSK’nın ödediği ücret üzerinden insanları ikna etmeye çalışıyor. Bu durumda da ortaya bir kısmı partili olmayan, bir kısmı muhalif bile olmayan, bir kısmı partili olan ama akıllı telefon bile kullanamayan kişilerden oluşan bir liste çıkıyor. Oysa karşınızda kalabalık, sandık konusunda her şeye hâkim, kendi partisi için hiçbir itirazı es geçmeyen, gerekirse kaba kuvvet kullanmaktan çekinmeyeceğini hissettirerek psikolojik olarak üstünlük sağlayan gruplar var.
Peki ne yapmalı?
Şimdi yaşanan hayal kırıklığını bir tarafa bırakma ve 28 Mayıs seçimlerine odaklanma zamanı. Kaybedilecek bir dakika bile yok. Canan Kaftancıoğlu’nun sorumluluk alacağı belirtilen seçim ve sandık güvenliği noktasında aşağıda sıralayacağım önerilerin gerçekleşmesi ve sonuç vermesi pek hala mümkün.
Öncelikle başta CHP olmak üzere Millet İttifakı, hangi illerde, hangi ilçelerde, hangi sandıklarda sorun yaşadığını belirlemeli ve hâkim olamadığı sandıkları şeffaf bir biçimde tüm muhalefet bileşenleri ile paylaşmalı.
CHP, hiç zaman kaybetmeden sorun yaşadığı, veri ya da verim alamadığı sandıklar için başta Türkiye İşçi partisi, Sol Parti, TKP, EMEP olmak üzere gerçekten sandıklara sahip çıkacak, her bir oyun doğru kullanılması, sayılması ve işlenmesi noktasında ihmallere izin vermeyecek demokrasi bileşenleri ile iletişime geçerek destek istemeli.
CHP, kendi elindeki nitelikli insan gücünü de doğru ve verimli dağıtmalı.
İlçe başkanlıkları tanımadığı, güvenmediği hiç kimseyi sandık görevlisi olarak göstermemeli.
Sandık görevlisi olmayan ama parti aidiyeti olduğu bilinen isimler tek tek aranmalı, oy kullandıktan sonra bir günlerinden fedakârlık yaparak okullara yönlendirilmeleri sağlanmalı.
Seçim gecesi güvenilir sandık görevlisi ve müşahitlerden alınan tutanaklar bu kez gerçekten hiçbir şaibeye mahal vermeyecek bir sistemle genel merkez tarafından kamuoyuna düzenli aralıklarla açıklanmalı.
Seçim sonuçlarını açıklayan ajanslar, yandaş kanallar ve sosyal medya trolleri eliyle seçim gecesi muhalif seçmenin moralini bozmaya dönük atılabilecek tüm adımlara karşı, bu kez daha özgüvenli, daha sık aralıklarla kamuoyuna güven verecek açıklamalar yapılarak sandık görevlileri ve seçmende oluşabilecek yalnızlık ve kaybedilmişlik hissi engellenmeli.
Eğer, eksiklikler, yapılan hata ve ihmaller şeffaf bir biçimde ortaya konulur, demokrasi bileşenleri ile irtibat kurularak sandık ve seçim güvenliği için destek istenir ise 14 Mayıs akşamı yaşanan aksaklıklar tekrar edilmez ve milyonlarca insanın değişim umudu, gerçekleşmesi hala mümkünken 5 yıl daha ertelenmez.
28 Mayıs seçimleri sadece CHP’nin sorumluluğuna bırakılmayacak kadar hayati. Laiklik ve demokrasi karşıtlarının, kadını erkeğin emir kulu olarak görenlerin TBMM’ye taşındığı, Cumhuriyet tarihinin belki de en sağcı ittifakı karşısında laiklikten, demokrasiden, kadın haklarından, liyakatten yana olan çok sayıda insan görev almaya hazır.
Enseyi karartma, kazanmaya odaklan!
Öyle enseyi karartacak bir tablo da yok. Erdoğan, tüm devlet gücünü kullanmasına, kendisine bağlı kurumlar, medya ve sosyal medya eliyle muhalefeti terörle kol kola göstermesine ve “Diyanet’i kapatacaklar”, “Bunlar kitapsız” gibi söylemlerle, Anadolu insanının milliyetçi ve dini duygularını kaşımasına rağmen YSK’ya göre 64 milyonu aşkın seçmenden 27 milyonunun oyunu alabildi.
Yani Erdoğan’ı, politikalarını ve ‘tek adam’ sistemini tasvip etmeyen, üstelik 24,5 milyonu Kılıçdaroğlu’na oy vermiş 37 milyon seçmen var.
Şimdi muhalefet için her şeyi bir kenara bırakıp önce umudu yükseltme, “Sandığa gideceğiz, sahip çıkacağız ve kazanacağız” deme zamanı.
Burak Demirci
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Zincir marketler iktidara karşı... 'Kahraman bakkal' ise çoktan yenildi!
04.12.2022 12:23
Ferhan Şensoy'un kahraman bakkalın yeni kurulan bir süpermarkete karşı dükkanını ayakta tutmaya çabalamasını konu edinen "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı" kitabı ve oyunu bir döneme damgasını vurdu. Günümüzde ise tüketim toplumu dayatması ile birlikte, kahraman bakkallar bir bir süpermarketlere
Gece, önce 7,7 ile kâbus gibi çöktü Türkiye’nin üstüne. Gün ağardığında, enkaz yığınları arsından saçılan umut ışıkları, bu kez 7,6 ile yerle bir oldu. Aslında hepimizin bildiği, korktuğu, yaşamak istemediği şeyin ortasındaydık. Görevi insanı yaşatmak olan hiçbir kurumun, bu büyüklükte bir felakete
Erzincan’dan Çaldıran’a, Gölcük’ten Kahramanmaraş’a… Türkiye, 7 ve üzerinde pek çok depremde enkaz altında kaldı. Amasya’dan Zonguldak’a, Kastamonu’dan Soma’ya… Onlarca maden faciası yüzlerce işçiyi yaşamdan kopardı. Alınmayan önlemler, yetersiz denetimler, siyaset ve rant ilişkisi, para ve kâr hır
CHP acilen sandık güvenliği için sola çağrı yapmalı!
17.05.2023 21:52
Öncelikle niyetim 14 Mayıs seçimleri ile ilgili kapsamlı bir analiz yapmak değil. Derdim, 14 Mayıs gecesi milyonlarca değişim yanlısı vatandaşın yaşadığı hayal kırıklığının 28 Mayıs (ikinci tur) gecesi yaşanmaması için aklı başında insanların dile getirdiği önerilerin dikkate alınması.
Evet, 20 y
İYİ Parti'nin 'CHP pişmanlığı' ve 'HDP düşmanlığı' üzerine...
26.06.2023 09:18
Meral Akşener: "Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Biz çalışmamışız, onun için seçim kaybedilmiş. İnsafınız kurusun. Neymiş İstanbul HDP sayesinde kazanılmış. Haydi o zaman bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum"
Çok uzun süre
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
BursaMuhalif.com
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Burak Demirci
CHP acilen sandık güvenliği için sola çağrı yapmalı!
Öncelikle niyetim 14 Mayıs seçimleri ile ilgili kapsamlı bir analiz yapmak değil. Derdim, 14 Mayıs gecesi milyonlarca değişim yanlısı vatandaşın yaşadığı hayal kırıklığının 28 Mayıs (ikinci tur) gecesi yaşanmaması için aklı başında insanların dile getirdiği önerilerin dikkate alınması.
Evet, 20 yılını dolduran bir iktidarın yaşanan ekonomik buhrana, gelir dağılımında yarattığı uçuruma, hak-hukuk-adalet kavramlarında yarattığı tahribata, ülkeyi kontrolsüz bir göç merkezli haline getirmesine, binlerce insanın öldüğü ve günlerce kurtarılmayı beklediği 6 Şubat depremlerine rağmen 14 Mayıs seçimlerinde aldığı sonuç, ‘Tek adam sistemi’nin ilk seçimde sona ereceğine inanarak sandık başına giden milyonlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
CHP kanadından son ana kadar Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı, en kötü ihtimalle önde bitireceği ve sisteme girilmediği söylenen Kılıçdaroğlu oyları ile ilgili yapılan açıklamalar yerini yavaşça sessizliğe bıraktı. Yani, CHP’nin veri sistemi ve gece boyu hatalı veriler servis eden ANKA Haber Ajansı, muhalif seçmendeki hayal kırıklığını umutsuzluk seviyesine yükseltti.
Konuştuğumuz ya da sosyal medyada takip ettiğimiz çok sayıda kişi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Balıkesir, Diyarbakır gibi büyükşehirlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın bariz önünde olmasına rağmen Erdoğan’ın nasıl toplamda 5 puana yakın fark attığı sorusunu soruyordu.
Üstelik İmamoğlu’nun küçük bir farkla kazandığı İstanbul seçimlerinin iptali için AKP’nin tüm gücü ile yaptığı itirazlar hatırlandığında Erdoğan’ın yüzde 49,5 ile seçimin ikinci tura kalmasına itiraz etmemesi de garipsenen bir diğer husustu.
Erdoğan’ı her zamanki gibi çok yüksekten başlatarak muhalefeti sindirmeye çalışan Anadolu Ajansı üzerinden algı yaratan iktidar kanadının, CHP’nin elinde gerçekten tüm ıslak imzalı tutanakların olup olmadığını son ana kadar beklediği, gece boyu süren gerilimli bekleyişin ardından muhalefetin bir şekilde ikinci tura mecbur bırakıldığı iddiaları ortaya atıldı. Hatta Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin veri sistemi ve ANKA üzerinden manipüle edildiği, elinde olmayan ıslak imzalı tutanakların iktidara sızdırıldığı bile öne sürüldü.
‘Erdoğan niye itirazlar ve yurt dışı oylar yolu ile ilk turda bitirmek için çabalamadı’ sorusuna ise, “İkinci turda daha büyük bir fark atmak için bu yola başvurmadı. Batı’ya, ‘Bakın ne kadar demokratik bir seçim geçirdik’ mesajı veriyor” şeklinde yapılan yorumlar da oldu.
Özellikle 16 Mayıs Salı günü partilere verilen oyların kaydırıldığı ve veri girişinde hatalar olduğu yönünde çok sayıda itiraz yapıldı. Tutanaklarla ortaya konan itirazlar seçim güvenliği konusundaki endişeleri katmerledi. Muhalefetin “Sandıklara sahip çıkacağız” söylemi, daha fazla sorgulanır oldu. CHP’nin kendi veri sisteminden kaynaklanan hatalar da bunda etkili oldu. Sonrasında başta Muharrem Erkek olmak üzere CHP yöneticilerinden veri sistemine ve tutanaklara hakim oldukları, YSK verileri ile uyuşmayan her sandığa itiraz ettikleri yönünde açıklamalar geldi. Ancak o gece kendi açıklamalarına göre Kılıçdaroğlu öndeyken, önde oldukları sandıklar YSK tarafından itirazlar nedeniyle sisteme girilmemişken neden sessizliğe büründükleri sorusu hala net bir şekilde yanıtlanmadı. Muhalif seçmeni tatmin etmeyen bu sessizlik ve örtülü yanıtlar ise komplo teorilerinin yaygınlaşmasına kapı araladı.
Bursa’da sandık hakimiyeti…
Öyle çok uzağa gitmeye gerek yok! Bursa’da CHP’nin bazı sandıklara hakim olamadığını biliyoruz. Tıpkı Bozbey’in Aktaş ile yarıştığı seçimde olduğu gibi... CHP tarafından sandık görevlisi olarak yazılan çok sayıda kişinin CHP’li ya da muhalif bile olmadığını biliyoruz. Sandık görevlisi olarak yazılan ve CHP seçmeni olan çok sayıda kişinin ise sırf sayı tamamlamak için yazıldığı, ağırlığı AKP-MHP’lilerden oluşan sandık kurulu karşısında pasif kaldığını biliyoruz. Gerçekten sandığa sahip çıkmak için elinden geleni yapan müşahit ve sandık görevlilerinin ise yine yalnız kaldığı, kalabalık AKP-MHP’li gruplarca pasifize edildiğini biliyoruz. Bursa’da görev yapan ve usulsüzlükleri tespit eden gönüllü avukatların okullarda harıl harıl muhalif okul görevlisi aradıklarını, bazı noktalarda yalnız kaldıklarını biliyoruz. Tüm bunlar olurken CHP’nin elindeki insan gücünü Nilüfer başta olmak üzere en çok oy aldığı noktalara kaydırdığını, hiçbir sorun yaşanması beklenmeyen okullarda başta gençler olmak üzere kalabalık partili grupların görev yaptığını, ama o sırada örneğin Yıldırım’daki çoğu okulda kendi partililerini tek başlarına AKP ve MHP’lilerden oluşan sandık kurulları ve kalabalık müşahit grupları ile baş başa bıraktıklarını biliyoruz.
Derdim bağcıyı dövmek değil. Partinin nitelikli kadrolarının konforlu okullarda görev yapmaya devam etmesi ve sayı tamamlamak üzerine oluşturulan sandık görevlileri hatasının tekrarı halinde 28 Mayıs’ta da üzüm yenilemeyeceğini anlatmak.
CHP Genel merkezi sandık güvenliği noktasında nasıl yanılıyor?
Bu sadece Bursa için değil pek çok il için geçerli. CHP Genel Merkezi, bizzat il ve ilçe örgütleri tarafından hazırlanan sandık güvenliği listeleri ile yanıltılıyor. İlçe başkanları mahalle temsilcileri üzerinden hazırlanan listeleri il başkanlığına, il de o listeleri genel merkeze bildiriyor. Genel merkez de Türkiye genelindeki 192 bin sandıkta asılıyla yedeğiyle tüm hazırlıkların tamam olduğunu düşünüyor. Ama burada ilk yanıltıcı hamle mahalle temsilcisinden geliyor. Örneğin mahalle temsilcisi, kendi mahallesindeki sandıklara görevli yazmak için aidiyet ve sorumluluk hisseden kişiler bulmaya çalışmak yerine, bir an önce listeyi tamamlamak için kafa kol ilişkisi ya da sandık görevlilerine YSK’nın ödediği ücret üzerinden insanları ikna etmeye çalışıyor. Bu durumda da ortaya bir kısmı partili olmayan, bir kısmı muhalif bile olmayan, bir kısmı partili olan ama akıllı telefon bile kullanamayan kişilerden oluşan bir liste çıkıyor. Oysa karşınızda kalabalık, sandık konusunda her şeye hâkim, kendi partisi için hiçbir itirazı es geçmeyen, gerekirse kaba kuvvet kullanmaktan çekinmeyeceğini hissettirerek psikolojik olarak üstünlük sağlayan gruplar var.
Peki ne yapmalı?
Şimdi yaşanan hayal kırıklığını bir tarafa bırakma ve 28 Mayıs seçimlerine odaklanma zamanı. Kaybedilecek bir dakika bile yok. Canan Kaftancıoğlu’nun sorumluluk alacağı belirtilen seçim ve sandık güvenliği noktasında aşağıda sıralayacağım önerilerin gerçekleşmesi ve sonuç vermesi pek hala mümkün.
Eğer, eksiklikler, yapılan hata ve ihmaller şeffaf bir biçimde ortaya konulur, demokrasi bileşenleri ile irtibat kurularak sandık ve seçim güvenliği için destek istenir ise 14 Mayıs akşamı yaşanan aksaklıklar tekrar edilmez ve milyonlarca insanın değişim umudu, gerçekleşmesi hala mümkünken 5 yıl daha ertelenmez.
28 Mayıs seçimleri sadece CHP’nin sorumluluğuna bırakılmayacak kadar hayati. Laiklik ve demokrasi karşıtlarının, kadını erkeğin emir kulu olarak görenlerin TBMM’ye taşındığı, Cumhuriyet tarihinin belki de en sağcı ittifakı karşısında laiklikten, demokrasiden, kadın haklarından, liyakatten yana olan çok sayıda insan görev almaya hazır.
Enseyi karartma, kazanmaya odaklan!
Öyle enseyi karartacak bir tablo da yok. Erdoğan, tüm devlet gücünü kullanmasına, kendisine bağlı kurumlar, medya ve sosyal medya eliyle muhalefeti terörle kol kola göstermesine ve “Diyanet’i kapatacaklar”, “Bunlar kitapsız” gibi söylemlerle, Anadolu insanının milliyetçi ve dini duygularını kaşımasına rağmen YSK’ya göre 64 milyonu aşkın seçmenden 27 milyonunun oyunu alabildi.
Yani Erdoğan’ı, politikalarını ve ‘tek adam’ sistemini tasvip etmeyen, üstelik 24,5 milyonu Kılıçdaroğlu’na oy vermiş 37 milyon seçmen var.
Şimdi muhalefet için her şeyi bir kenara bırakıp önce umudu yükseltme, “Sandığa gideceğiz, sahip çıkacağız ve kazanacağız” deme zamanı.
Burak Demirci
Zincir marketler iktidara karşı... 'Kahraman bakkal' ise çoktan yenildi!
04.12.2022 12:23Ferhan Şensoy'un kahraman bakkalın yeni kurulan bir süpermarkete karşı dükkanını ayakta tutmaya çabalamasını konu edinen "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı" kitabı ve oyunu bir döneme damgasını vurdu. Günümüzde ise tüketim toplumu dayatması ile birlikte, kahraman bakkallar bir bir süpermarketlere
'Kader planı': Çöktük, kapandık, tutunamıyoruz!
17.02.2023 10:35Gece, önce 7,7 ile kâbus gibi çöktü Türkiye’nin üstüne. Gün ağardığında, enkaz yığınları arsından saçılan umut ışıkları, bu kez 7,6 ile yerle bir oldu. Aslında hepimizin bildiği, korktuğu, yaşamak istemediği şeyin ortasındaydık. Görevi insanı yaşatmak olan hiçbir kurumun, bu büyüklükte bir felakete
“Bozuk düzende sağlam çark olmaz!”
23.02.2023 10:21Erzincan’dan Çaldıran’a, Gölcük’ten Kahramanmaraş’a… Türkiye, 7 ve üzerinde pek çok depremde enkaz altında kaldı. Amasya’dan Zonguldak’a, Kastamonu’dan Soma’ya… Onlarca maden faciası yüzlerce işçiyi yaşamdan kopardı. Alınmayan önlemler, yetersiz denetimler, siyaset ve rant ilişkisi, para ve kâr hır
CHP acilen sandık güvenliği için sola çağrı yapmalı!
17.05.2023 21:52Öncelikle niyetim 14 Mayıs seçimleri ile ilgili kapsamlı bir analiz yapmak değil. Derdim, 14 Mayıs gecesi milyonlarca değişim yanlısı vatandaşın yaşadığı hayal kırıklığının 28 Mayıs (ikinci tur) gecesi yaşanmaması için aklı başında insanların dile getirdiği önerilerin dikkate alınması. Evet, 20 y
İYİ Parti'nin 'CHP pişmanlığı' ve 'HDP düşmanlığı' üzerine...
26.06.2023 09:18Meral Akşener: "Önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Biz çalışmamışız, onun için seçim kaybedilmiş. İnsafınız kurusun. Neymiş İstanbul HDP sayesinde kazanılmış. Haydi o zaman bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum" Çok uzun süre