Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Su kaynaklarını tehdit ediyor: İnegazi halkından taş ocağı tepkisi

Haber Giriş Tarihi: 07.04.2023 13:05
Haber Güncellenme Tarihi: 07.04.2023 15:07
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Su kaynaklarını tehdit ediyor: İnegazi halkından taş ocağı tepkisi

Kuraklığın ve gıda krizinin bahar ayları ile birlikte daha da hissedildiği Bursa’da açılacak taş ocağı ile doğrudan su kaynakları hedef alınıyor. İnegazi halkı ve çevre savunucuları ise İnegazi’de açılmak istenen taş ocağına karşı hukuk mücadelesinde, yetkililerin bilimden ve yaşamdan yana tavır almasını istiyor. 

Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı İnegazi Köyü’nde kurulmak istenen taş ocağına karşı açılan davanın keşif incelemesi öncesinde Nilüfer Kent Konseyi temsilcileri, DOĞADER ve bölge halkı basına yaptıkları açıklama ile tepkilerini dile getirdi. 

Nilüfer Kent Konseyi (NKK) Genel Sekreteri Emre Karagöz, “Ne olur bilimden uzaklaşmayın. Bölge halkının hassasiyetlerini, yaşam haklarını göz önünde bulundurun, dedik. ÇED yani çevre etki değerlendirme raporuna olumlu karar verenlerin hukuksuzluğundan, yanlışlığından dönmeleri için bilirkişiler, bilime uygun rapor versin, istedik. Şimdi keşif sürüyor ama yağmurun altında kadınlar, erkekler, İnegazililer, bölge insanları olarak, sivil toplum kuruluşları olarak buradayız. Bu inadımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Bölgenin Nilüfer ve Bursa’nın yaşam kaynağı olduğunu, yeraltı sularına karışacak birçok materyalin bulunduğunu ve bunun raporlarda gösterildiğini söyleyen Karagöz, kamu kurumlarının yapılacak işletme hakkında olumlu kararlar vermesinin yetersiz olduğunu, halk nezdinde doğru kararların verilmesi için tekrardan değerlendirilme talebinde bulunduklarını belirtti.

“Burası mevcut içme suyu olarak, tarımsal sulama amaçlı olarak kullanılan barajların havzasıdır” diyen Karagöz Devlet Su İşleri’nin Yaylacık’ta yapmayı planladığı barajın havzasının içinde olduğunu bölgenin geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu bu nedenle de taş ocağına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi. 

Köyünü savunacağını söyleyen bir İnegazi köylüsü de şöyle dedi:

“Ben bir yere gidemem. Bak, beni çocuklarım istiyor da ben çocuklarıma bile gitmem. Burada benim yaşamım iyi. Her şeyimi de ekerim. Gelir görürsünüz bak yazın geldiğiniz anda görürsünüz. Her şeyi, ne istiyorsanız gelin yiyin” 

Soğanın kilosu 25 lira

“Burada sizin ektiğiniz çilekleri, fasulyeleri biz Nilüfer’de yiyoruz. Soğanın kilosunun kaç lira olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi? Soğanı biz 25 liradan alıyoruz. Arkadaşlar bir soğan 25 lira.” diyen NKK Başkanı Neslihan Binbaş, tarımın hayati düzeyde bir sorun haline geldiğini anlattı. Binbaş iki hafta önce ziyaret ettikleri barajlardaki su seviyesinin geldiği noktayı hatırlatarak, su krizinin, gıda krizinin yaşamı doğrudan etkilediğini belirterek, “Bundan sonra da ne vazgeçeceğiz ne yılacağız! hep beraber kendimiz için, sizin için, Nilüfer için, Bursa için mücadele edeceğiz.” dedi.

Taş ocakları doğrudan su kaynağını hedef alıyor

Doğma büyüme Kayapalı olan Hüseyin Dübek de söz alarak Kayapa’nın taş ocaklarından dolayı yaşadığı sıkıntıları anlattı:

“Bu taş ocaklarından en çok muzdarip olan, en çok sıkıntı çeken köy esasında Kayapa’dır. Çok itirazlar ettik bunlara ama bir türlü hakkından gelemedik ve adamlar ocaklarını açtılar. Özellikle o kamyon trafiğinden o kadar çok sıkıntımız var ki, yola çocukları salamıyoruz, Traktörle ben yolda gidemiyorum. Bir de bu İnegazi’de yapılacak olan ocak çok önemli. Kayapa’da büyük bir su kaynağı var. Kayapa Barajı’nı, göletini bilenler bilir. Orada muazzam bir yaz boyunca kesilmeyen bir su vardır. Şu anda bulunduğumuz yerler oraya kuşbaşı üç kilometre. Bu ocak burada olduğu takdirde ve aşağı aşağı yukarı yirmi beş otuz metre inildiğinde bu su kaynağına ulaşacaktır. Zaten bu ocaklar su kaynağı olmadan çalışamaz. Su kaynağını onlar biliyorlar nereden geçtiğini. Ve onun için oraya yapıyorlar. Çünkü bu ocakların çakılını yıkamak için su kaynağına ihtiyacı var. 

İnegazili Necdet Eren, “65 yaşındayım. 1.500 – 2.000 ağaç meyvem var. Biz bu şartlarda burada mücadele etmeye uğraşıyoruz. Bu taş ocaklarından muzdarip olduk. Bir daha buraya taş ocağı istemiyoruz. Zaten bir tane başımızda var. O bize yetip artıyor, bu ikincisi bize çok ağır gelir.” diyerek yetkililerin kendilerine kulak vermesini istedi. 

Bakanlık avukatı şirketten yana

Keşif incelemesi öncesinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı adına gelen avukat da ÇED raporunun olumlu olduğunu, açılan davanın reddedilmesini istediklerini açıkladı. Köylülerin yapılacak tesise ilişkin itirazlarını reddedilmesini istediklerini belirten avukat, köylülerin şikayetlerini bakanlık olarak dikkate almadıklarını ifade etti. 

Açıklamaların ardından dava konusu bölgede incelemelerde bulunuldu. 

Haber Merkezi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.