Nilüfer Belediyesi Türkiye’de, hatta dünyada halkı sanatla ve kültürle bir araya getiren ve bunu halkın yararını gözeterek gerçekleştiren nadir belediyecilik örneklerinden birisi. Mustafa Bozbey’in Bursa Büyükşehir Belediyesi adaylığını açıklamasının ardından Nilüfer’i, Nilüfer’i yaratanların ağzından dinliyoruz. Bu hafta Nilüfer Belediyesi Kültür Müdürü Güney Özkılınç ile bir araya gelerek Nilüfer’de sanat ve kültür alanındaki çalışmaları Bursalılarla buluşturuyoruz.
Hatice Nur Derya
Bursa’da kültür ve sanat alanında çağdaş bir soluk almak isterseniz yüzünüzü çevireceğiniz yerlerden birisi Nilüfer. Kentlilik bilinciyle Nilüfer Belediyesi yurttaşlarına yeni pencereler açan sanat ve kültürel etkinliklerle buluşturuyor. Bunu yaparken her kesimden insanın bu çalışmalarda yer almasına olanak sağlıyor. Nitelikli, ucuz ve ulaşılabilir bir belediyecilik faaliyeti olarak bu çalışmalar Bursa’daki diğer ilçelerde yaşayan yurttaşların da ilgisini çekiyor. Dünyaca ünlü pek çok sanatçıyı Türkiye’nin büyük metropol kentlerinde bile göremezken Bursa’nın son yıllarda gözde ilçesi haline gelen Nilüfer’de çok makul bir fiyatla dinleme olanağına sahip olabiliyor, pek çok sergiyi, müzeyi ücretsiz olarak ziyaret edebiliyor, buradaki atölyelerde çalışmalar yürütebiliyorsunuz. Özel kursların peşine düşmek yerine belediyenin müzikten resme, bilimden doğaya kadar pek çok alanda faaliyet yürüten eğitimlerine çocuklarınızı gönül rahatlığıyla yönlendirebiliyorsunuz. Kısacası “Gülümseyin Nilüfer’desiniz” sloganı ile özdeşleşen belediyecilik anlayışı insanların kendisini geliştirebileceği, mutluluk duyabileceği faaliyetler içerisinde olmasına olanak verdiği için Nilüfer halkı kültür ve sanatla gülümsüyor.
Sayılarla Nilüfer’de kültür ve sanat
2015 yılı – 453.425 kişi
2016 yılı – 376.195 kişi
2017 yılı – 617.421 kişi
Nilüfer’de kültür ve sanat alanında dönüşüm nasıl oldu? Hangi alanlarda yoğunlaştınız?
Nilüfer Belediyesi’nde Başkanımız Mustafa Bozbey ile birlikte bir değişim söz konusu oldu. Elbette o da kendisinden önceki deneyimlerin üzerinden hareket etti ve kurduğu ekiple kültür sanat yönünden Nilüfer örnek şehirler arasına girdi. Bir kültür sanat geleneği bu ilçede uzunca bir süredir var olmaktaydı. Gerek önemli konserler, etkinlikler, gerek önemli festivaller, konserler; sivil topluma sunulan destekler ve sunulan katkılar yönünden Türkiye’nin önemli merkezlerinden birisiydi Nilüfer. Son yıllardaki değişim ise şu şekilde oldu. Yine kültür sanat etkinlikleri bir yere kadar geldi, aslında ülkemizin diğer kentlerinde yapılan etkinliklerin üzerinde bir sayıyla etkinlikler gerçekleşiyordu, ama bunun da bir doyum noktası vardı ve artık Nilüfer halkının kültür sanat kalitesi de yükselmişti. Diğer yerlerde yapılan etkinlikler kimi zaman burada yetersiz kalıyordu. Bu anlamda çalışmalar, bu kente izler bırakan, örnek gösterilen etkinlikler olmasıyla öne çıkıyordu. Nilüfer’de yaptığımız bu kalıcı eserlerden ilki müzeler oldu. 2016 yılında Görükle’de açtığımız Mübadele Müzesi ile başladı bu süreç ardından Fotoğraf Müzesi ve 2018 Mart ayında da Edebiyat Müzemiz açıldı. Bir yandan da 2016 yılında arkeolojik kazılar başladı. Gölyazı’da üç noktada yürütülen Nekropol alanı, Kutsal alan ve Kız Ada’da kazılardan ikisi tamamlandı. Çalışmalar Bursa Müzeler Müdürlüğü’nün başkanlığında ve Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Mustafa Şahin’in danışmanlığında ve Nilüfer Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün koordinesinde yürüdü. Burada çalışan ekibin kadrosunu, malzemelerini, maliyetini, yani işin sponsorluğunu Nilüfer Belediyesi üstlendi. Şu anda orada bir arkeopark, açık hava müzesi yapılması konusunda son aşamaya gelmiş bulunmaktayız. Yine Müzik Müzesi tamamlandı, yeni dönemde Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Müzesi’ni açmayı planlıyoruz. Tüm bunların yanı sıra Nilüfer’in hemen hemen tüm mahallelerinde yüzey üstü tarih araştırması, envanter çalışması yaptık. Yüzey üstündeki tüm tarihi materyalleri kayıt altına aldık. Bunu da iki kitap halinde insanlığın hizmetine sunduk. “Apolyont’un Sakinleri”, “Nilüfer’in Hikayesi”, “Bursa Üzerine Yazılan Şiirler”, “Nekropol Kitabı” yayınlandı ve çok yakın zamanda Kutsal Alan ile ilgili de bir kitap yayınlanacak. Bu çalışmaları bizden sonrakilere bırakmak için kayıt altına aldık ve kitaplarla da belgeledik.
Nilüfer’de sanat halkla birlikte gelişiyor
Bunun yanı sıra festivallerimiz devam ediyor. Ürün festivallerinde özellikle organik tarımı öne çıkarıp, halkı bu yönde bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Yoksa amacımız Büyükbalıklı Zeytin Festivali’ni, Ürünlü Biber Festivalini, Hasanağa Enginar Festivali’ni yapıp geçmek değil; burada bir bilinç yaratmak, ortaya çıkarmak. Nilüfer Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün öncülüğünde gelenekselleşen festivallere imza attık. Bunlardan birisi Balat’ta düzenlenen ve binlerce yurttaşımızın katıldığı Uluslararası Nilüfer Müzik Festivali ardından Uluslarası Nilüfer Şiiir Festivali ve Uluslararası Nilüfer Caz Tatili ya da diğer adıyla söyleyecek olursak Uluslararası Nilüfer Caz Festivali. Bunlar da üçüncü yıllarını çoktan aştılar.. İki yılda bir düzenlediğimiz Kuzgun Acar Heykel Sempozyumu ile kente heykeller kazandırmaya devam ediyoruz. 50’nin üzerinde heykel Nilüfer’in değişik noktalarında sergileniyor. Son süreçte yaptığımız önemli işlerden birisi de Nilüfer Sanat Çalıştayı oldu. Öncelikle bir resim çalıştayıyla başladık. Türkiye’nin önemli ressamlarını konuk ettik, bir haftayı aşkın bir süre Nilüfer’de kaldılar. Bu süreçte ürettiklerini Nilüfer Belediyesi’nin envanterine kaydettik. İleride oluşabilecek Çağdaş Sanatlar Müzesi’nin de bir ön hazırlığını oluşturduk. Nilüfer Sanat Çalıştayı sadece ressamların gelip katıldığı bir çalıştay değil, aynı zamanda güzel sanatlar lisesi ve fakültesi öğrencilerinin, halkın gelip katıldığı bir çalıştay. Yani amacımız burada plastik sanatlarda ilçemizde ve kentimizde bir atmosfer oluşturmak. Zaten binlerce çocuk Nilüfer Beleediyesi’nin resim atölyelerinden, sanat atölyelerinden geçiyor. Bu nedenle Sanat Çalıştayı’nın önemli olduğunu düşünüyorum. Başkanımızın yine oluruyla, yol göstermesiyle, Misi(Gümüştepe) Mahallemizde Nilüfer Sanat Evimizi bu iş için hizmete soktuk, Orada Nilüfer Sanat Evi’nde zaman zaman iki üç ressamımız konaklıyor ve 15 günlük süre zarfında insanlarla bir araya geliyor atölyeler yapıyorlar, eserlerini üretiyor ve sergileyebiliyorlar. Ürettikleri eserlerin bir bölümünü Nilüfer Belediyesi envanterine katıyorlar. Prestijli pek çok sergiye Nazım Hikmet Kültürevi’nde ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye’nin çok önemli sergilerine Nilüfer olarak kapılarımızı açıyoruz. Ama bunun yanı sıra sanatla, resimle, seramikle uğraşan ev kadınlarından tutun da öğretmenlerine, emeklilerine, sanatçılarına kadar elimizden gelen katkıyı vermeye çalışıyor, Konak Kültür Evi’nde, Halk Evi Sergi Salonu’nda ve daha değişik yerlerde ürettikleri eserleri sergileme olanağı sunuyoruz.
Diğer bir şey Nilsem yani Nilüfer Sürekli Eğitim Merkezi. Fethiye’de bir binamız vardı ama bunun yanı sıra Üçevler’de bir hizmet binamız daha oldu. Üçevler’de 300’ün üzerinde, Yüzüncüyıl Eğitim ve Sanat Merkezi’nde de. 400’ün üzerinde ağırlıklı olarak kadın atölyelere devam ediyor. Konak Kültür Evi’nde 2 bin civarında çocuk, genç ve yetişkin sanat atölyelerinde resim, bale, keman, bağlama, gitar, kat’ı, ebru ve daha birçok alanda faaliyetlerine devam ediyor. Halk Eğitim Müdürlüğü ile birlikte 35 ayrı noktada ev kadınlarına hizmet veriyoruz. Yani kamuoyunda bilindiği kadarıyla sadece konser, sadece festival yapmıyoruz. Örneğin Konak Kültürevi’nde haftanın yedi günü günde dört seans film gösterimleri var. Ve vizyondaki filmleri göstermeye çalışıyoruz. Her ay bir yönetmeni, oyuncuyu konuk ediyoruz. Bu bizim belediye olarak tek başımıza yaptığımız çalışma. Bunun yanı sıra sinema ile ilgili diğer derneklerin, kuruluşların yaptığı etkinliklere destek veriyoruz. Örneğin Film Ekimi Nilüfer’e geliyor, Aykırı Sinema ile ortak etkinliklerimiz oluyor. Avrupa Gezi Film Festivali’ne ev sahipliği yapıyoruz. Sinema Nilüfer’de başlı başına bir alan.
Nilüfer’in Çocukları Barışla ve Sanatla Büyüyor
“Nilüfer’in Çocukları Barışla Ve Sanatla Büyüyor” projesi ile her gün okul sonrası çocuklara bağlama, gitar ve ritim atölyesi taşıyoruz. Yani arkadaşlarımız köylere, yani yeni mahallere gidiyor. Bununla sınırlı kalmıyoruz, “Uzay Çadırı”, “Felsefe Atölyesi” kapsamında hemen hemen her gün bir okulda, bir mahallede faaliyet gösteriyoruz. Yaz aylarında Balat Atatürk Ormanı’nda Yaz Bilim ve Doğa Okulu düzenliyoruz. Buraya hemen hemen her mahalleden günde 50-60 kadar çocuk devam ediyor. Müzelerimize dönecek olursak Fotoğraf Müzemiz küçük bir müze ama içeriği açısından baktığımız büyük bir müze. Şu an bakımda olan müzemizde büyük sergilere imza attık. Önümüzdeki aylarda yeniden hizmete girecek. Edebiyat Müzemiz yine aynı şekilde. Türkiye’de birçok edebiyat müzesi var ama daha çok kişilere ait bu müzeler. Sait Faik Müzesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Müzesi gibi… Nilüfer Edebiyat Müzesi’nin farkı ise 1180 şair ve yazarın el yazıları, imzalı kitapları, ilk basım kitapları, bunların hepsinin müzede mevcut olması. Bu yönüyle Türkiye’deki tek müze. Onu tek kılan şey sadece bu yönü değil, ayrıca yaşayan bir müze. Müzede sürekli etkinlikler var. Örneğin küçük sergi salonunda şu ana kadar Vedat Günyol’un, Nazım Hikmet’in, Varlık Dergisi’nin, Binbir Gece Masalları’nın sergisi yapıldı. Yakın zamanda Varlık Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erte ile “Kurmacanın Doğası” atölyesini yaptık . Özcan Yüksek Binbir Gece Masalları’nı anlatacak önümüzdeki günlerde. Yine Şahmaran’ı şair ve yazarlar tarafından müzemizde dinledik. Çocukların edebiyatçıları çizdiği karikatür atölyemiz gerçekleşti. Ve Edebiyat Müzemizde her ay söyleşi programları, atölyeler ve sergiler olacak, amacımız diğer müzelerde de bunu yapabilmek. Kısmen Fotoğraf Müzesi’nde de bu var, çocuklarla, gençlerle hem fotoğraf çekimi yapılıyor hem de karanlık oda eğitimi veriliyor.
Diğer ilçelerdeki yurttaşların Nilüfer’den talebi var
Etkinliklere halkın ilgisi, katılımı nasıl? Bursa’daki diğer belediyelerle bir karşılaştırma yapsak Nilüfer’in hem içerik hem de sayı anlamında açık ara önde olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bu konuyu yurttaşlarımızın görüşüne bırakmak gerekiyor, onlar daha iyi görecektir bunu. Ama elbette ki bilet alamamaktan yakınan yurttaşlarımızın bir bölümü Osmangazi’den, bir bölümü Yıldırım’dan hatta merkez ilçelerin dışından da talep geliyor. İlçemiz dışından sosyal medya ve mail yolula istek ve öneriler geliyor. Bunun yanı sıra oradaki dernek ve kurumların da talebi oluyor Nilüfer Belediyesi’nden. Yurttaşların kendi bulundukları ilçelerden bir sonuç alamayarak Nilüfer’e yöneldiklerini söylemek abartı olmaz, en azından bize gelen talepler bu yönde. Burada bir yarış güdüsüyle değil, görevimizi yerine getiriyoruz. Türkiye’deki diğer belediyeleri de gözlemliyoruz, bu yönüyle açık bir belediyeyiz. Bu konuda diğer belediyelerden de bize ziyaretler düzenleniyor. Hatta farklı kurumlar da yer alıyor. Örneğin Amerika Kültür Ataşesi bizi ziyaret etti, faaliyetlerimizi duymuşlar, her türlü desteği sunacaklarını belirttiler. Bunun yanı sıra istikrarla sürdürdüğümüz Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında 30 gün boyunca belediyemizin önünde ve çeşitli mahallelerde gösteriler gerçekleştiriyoruz.
Elbette her geçen yıl katılım ve talep artıyor. Artık salonlarımız yetmiyor talebi karşılamaya. Yurttaşlarımız da haklı olarak serzenişte bulunuyor. Eminim ki belediyemiz yeni dönemde daha geniş kitlelerin taleplerine cevap verecektir. Aslında ilçemizde büyük bir salonumuz var, Uludağ Üniversitesi’ne bağlı Fethiye Kültür Merkezi. Bir kentin üniversitesinin içinde olduğu belediyeye salonunu kapatmasını anlamak mümkün değil. Bu yönüyle baktığımızda bin kişilik bir salon, Nilüfer’e yetecek kapasiteye sahip. Ama ne hikmetse üniversitenin direnciyle karşılaştık burada. Son 3 yıldır bu salonu kullanamıyoruz. Nilüfer Belediyesi önümüzdeki dönemde bunu da gündemine alacaktır. Buradan Nilüferlilere teşekkür ediyoruz, çünkü gerçekten büyük bir katılım oluyor. Çoğu zaman yurttaşlarımız dışarıda kalıyor, bu bizim istemediğimiz bir şey ama maalesef böyle oluyor. Bilet sisteminde de yenilik yaptık. Gişelerin yanı sıra yurttaşlar internet aracılığıyla biletlerini alabiliyorlar.
Korolarımızdan da bahsetmem gerekir. 10’u aşkın koromuz var şöyle bir sıralayacak olursak; Avrupa’dan ödüllerle dönen Göknur Karayıldız’ın çalıştırdığı Nilüfer Çok Sesli Korosu, Suat Hocamızın Çocuk Korosu, Halk Müziği Korosu, Sanat Müziği Korosu, Oda Orkestrası, Nilüfer Roman Orkestrası ve destek verdiğimiz korolar da bulunuyor. Türkiye’de, belki de tek 100’ün üzerinde kadının şarkı söylediği Nilüfer Kadın Korosu da bunlardan biri. Zorlu Center’da, TOFAŞ Araba Müzesi’nde konser veren Işıktepe Mahallesi’nden yüz civarında çocuğun katıldığı bir Barış İçin Müzik Vakfı ile birlikte yürüttüğümüz Çocuk Senfoni Orkestrası çalışmalarını sürdürüyor. Nilüfer Halk Dansları’ndan söz etmek gerekirse, 300’ün üzerinde çocuk, genç ve yetişkin bu çalışmaların içerisinde yer alıyor. Nilüfer Halk Dansları yarışmalara katılıyor ve burada amacımız bir yarışmaya katılmak değil, bireylerin kendisini var edebileceği etkinliklerde yer almasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu yönüyle de Nilüfer Halk Dansları da istikrarlı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
Misya Yolu, Likya ve Avrupa ile buluşacak
Sizi diğer belediyelerden özellikle farklı kılarak ön plana çıkaran çalışmalarınız neler?
Serdar Kuşku rehberliğinde ve Kültür Müdürlüğümüze bağlı Tarih Turizm Bürosu’nun yürüttüğü 300 km’lik Misi’den Gölyazı’ya kadar 22 mahalleyi içine alan bir proje olan Misya Yolları da önemli işlerimizden. Bu 300 km boyunca biz yönlendirme levhaları yaptık, cep telefonunuzda QR sistemi yüklüyse, bu yürüyüş yollarında bisiklet, yaya, atlı, yamaç paraşütlü olarak yerinizi, yönünüzü belirleyebiliyorsanız. Bunu 3 ay içerisinde başardık. Şimdi bu yolu Likya Yolu ve Avrupa ile birleştirmek istiyoruz. Kültür ve sanat işleriyle her yıl ödüller aldık. Nilüfer Müzik Festivali, Fotoğraf Müzesi, Mübadele Müzesi, Misi de bir bütün olarak Yaşayan Şehirler Platformu tarafından yılın köyü seçildi. Aynı şekilde Fotoğraf Müzesi, Misi ve Gölyazı Kazıları da Tarihi Kentler Birliği tarafından ödüle layık görüldü. Tabi ödüller bizi ancak motive eden şeyler, ama biz bunları geleceğe miras bırakmak için yapıyoruz. Başta da söylediğim gibi tüm işleri beş büro ile bir ekip çalışması içerisinde yapıyoruz. Ekibimizin ve tabi ki Belediye Başkanımız Bozbey’in bakış açısının başarısıdır. Onun sunduğu özgürlükle, belediyenin sunduğu bütçeyle yapıyoruz. Belediyemizin bütçesi, pek çok belediyenin bütçesinden çok daha küçük, mütevazı bir bütçe, bu bilinebilir, araştırılabilir bir konu. Kültür Müdürlüğü olarak küçük bir bütçeyle yapıyoruz çalışmalarımızı. Önümüzdeki süreçte müzeler kenti haline getirmek, Likya Yolu’na açılmak, çocuklarımızı, gençlerimizi etkinliklerle buluşturmak istiyoruz. Yine turizmle ilgili projeler var kafamızda, Nilüfer’in kültür rotalarını belirlemek, hem de bunları teknolojiden yararlanarak insanların telefonlarına kadar sokmak bunlar arasında. Amacımız aslında daha nitelikli seyirci, dinleyici sayısını arttırmak, bu alanlarda öne çıkan çocuklara, gençlere sahip çıkmak da hedeflerimiz arasında.
Başarının sırrı günceli ve gündemi takip etmekte. Arkadaşlarımız alanlarıyla ilgili olarak dünyanın farklı yerlerindeki sergileri, galerileri geziyorlar, dergileri takip ediyorlar, ülke içi ve dışındaki festivalleri ziyaret ediyorlar. Bu bürolarda yer alan arkadaşlarımızın tamamı ülkede ve dünyada neler oluyor takip ediyor, kendimizden de bir şeyler katarak önemli ve güzel değerleri ortaya çıkarıyoruz. Son olarak Bursa Havacılık Tarihi Sergisi, Bursa’nın gerçekten önemli bir değerinin gün yüzüne çıkarılmasını sağladı. Elbette her biri bilinen değerlerdi ama biz yeniden bunları gün yüzüne çıkararak, yurttaşımızın bilgisine sunduk. Önümüzdeki dönem yine çok önemli sergilere, çalışmalara ev sahipliği yapacağız. 2021 Uluslararası Masal Sempozyumu’na ev sahipliği yapacağız. Bunun Nilüfer’de yapılıyor olması Nilüferliler için büyük bir gurur kaynağı. Bu talep bize Seiba Anlatım Merkezi’nden geldi. Önümüzdeki dönem Nilüfer için kültür ve sanat anlamında çalışmaların daha da büyüyerek devam edeceğini söyleyebiliriz.