Gazeteci İsmail Saymaz, geçtiğimiz günlerde Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin kendisine küstüğünü belirtmişti. Saymaz, Halk TV ekranlarında İnce ile yaşananlara açıklık getirdi.
Gazeteci İsmail Saymaz, Muharrem İnce ile aralarında bir "küslük" olduğunu belirtmişti.
Saymaz, İnce ile aralarındaki duruma dair sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak "Muharrem İnce bana da küstü. Fakat neden küstü, hangi aşamada küstü, onu anlayamadım. Arıyorum, açmıyor. Bir siyasetçinin, hele hele Cumhurbaşkanı adayının gazeteciye küsmesi çok tuhaf" ifadelerini kullanmıştı.
İsmail Saymaz, Halk TV ekranlarında gazeteci yazar Kadri Gürsel ile sunduğu Konuşmasak Olmaz programında yaşananlara dair açıklamada bulundu.
Saymaz, "Ben İnce'ye sempatisi olan bir insandım. Parti kavgaları ve siyaseti beni ilgilendirmez. Ben bir yıldır ara ara kendisini arıyorum açmıyor. Tuhaf ve anlaşılmaz bir tutum izliyordu. En son 20 Şubat günü kendisinin depremde ilk günden itibaren bulunmasını övdüm. Sonra kendisi bana deprem videosu gönderdi. Ben de bir siyasi bir gazeteciye küser mi dedim" dedi.
Saymaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunun üzerinden 10 gün geçti Nevşin ve Fatih'e de küstüğünü öğrendim. Ben bunun üzerine paylaşımda bulundum. Ahmet Hakan aradığında ilk aramada açıyor. Altaylı'yı her gün kendisi arıyor. Benimle ilgili ne var? Benimle ilgili ne olduğunu anlatamamış ama gerekçe şu. 'İsmail Saymaz'ı bir partinin gazetecisi olarak görüyorum. CHP sözcüsü gibi her şeyi CHP adına yapıyor. Bu kadar partili olduğunuz zaman gazeteci değil taraf oluyorsunuz.' Benim yazılarımı okuyanlar Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok eleştirdiğimi de CHP'yi de keskin eleştirdiğim bilir.
Yalan söylüyor, iftira atıyor, kara çalıyor.
Muharrem İnce'nin benim gazeteciliğimi bu şekilde ağzına alabilecek bir vasfı yok.
Yaptığım gazetecilik nedeniyle o kadar saldırıların üzerine bir de Muharrem İnce tarafından hedef gösteriliyorum.
O Cumhurbaçkanlığı kampanyasından sonra bahçesinde elma koparırken ben IŞİD yazıları yazıyordum. İnce yaban otları yolarken ben tarikatlarla mücadele ediyordum.
Benim gazetecilik geçmişimde 15 kitap var. Gazetecilik geçmişim karakollarda işkenceden ölenlerden tut da, kışlalarda şüpheli ölümlere, tarikat evlerinde istismara ve tecavüze uğrayan çocuklardan tut da terör mahkemelerinde çürütülenlere dayanır.
Benim sadece yargılandığım davaların sayfa tutarı İnce'nin okuduğu kitapların 3 katıdır.
İncenin benim gazeteciliğimi saygısızca diline dolayacak vasfı yok.
Çokça AKP sözcüsü olan gazeteciyle konuşabiliyor, telefonunu açabiliyor.
Ben, İnce sadece Cumhurbaşkanı adayı olduğunda aşağılanırken o gün onun hukukunu koruduğumuz medyada şimdi İnce üzerinden hedef gösteriliyorum.
Bugün yazdığım yazı, AFAD depremden 36 saat sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yardım istedi. Gündemi belirleyecek yazı iken AKP hesapları gündemi İnce'nin benim üzerime yazdıklarıyla belirledi. İşte incenin etkisi budur.
Ben 25 yıllık gazetecilik hayatım boyunca iktidarın yanında bulunmamışım. Sadece gazetecilik mücadalemi sürdürmüşüm. Herhangi bir siyasi ikbal de düşünmemişim. Ben bir tane CHP milletvekiliyle yan yana görünmedim etkinliklerine gitmedim.
İnce, CHP'de kaybettiği koltuğun hesabını bizim üzerimizden görmeye kalkışırsa bilsin ki kendi mahallesinde o konumunu kazanamayacak.
Bir 23 Haziran'ı 4 yılda anlatıyor bir 15 Mayıs'a da neden olursa ömrünün sonuna kadar da onu anlatır."
Haber Merkezi