Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Umut-Sen'den iki günlük iş bırakma çağrısı

Umut-Sen, İmamoğlu'nun gözaltına alınması sonrası başlayan süreçte tepkiyi ortaya koymak adına tüm işçilere 27-28 Mart'ta iş bırakma çağrısında bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 26.03.2025 18:54
Haber Güncellenme Tarihi: 26.03.2025 19:15
Kaynak: Haber Merkezi
Umut-Sen'den iki günlük iş bırakma çağrısı

Umut-Sen, başlayan protestolarda genel grev çağrısına dikkat çekerek, 27-28 Mart'ta tüm Türkiye'de işçilere iş bırakm çağrısı yaptı. "27-28 Mart’ta rapor al, izne çık, kontağı kapat, şalteri indir, bilgisayarı kapat!" çağrısı yapan sendikanın yayınladığı açıklaması şöyle:

"Umut-Sen olarak ülkenin dört bir yanında 19 Mart 2025 gününden bu yana ayağa kalkan halk isyanını saygıyla selamlıyoruz!

ÜLKENIN TÜM İŞÇİLERİNE SESLENİYORUZ: 27-28 MART TARİHLERİNDE İKİ GÜN BOYUNCA İŞ BIRAKALIM!

Patronlara, sarı sendikalara, konfederasyon merkezlerine, siyasi iktidara gücümüzü gösterelim. Holdingler tarafından sömürülmeye, aşağılanmaya, katledilmeye dur demek için iş bırakalım. Holdingci parti, sendika, dernek, cemaat vs. tarafından yok sayılmaya karşı haysiyetimize sahip çıkmak için iş bırakalım.

Unutmayalım ki bu ülkede en başından beri seçilme hakkı olmayan, temsil edilmeyen tek sınıf, işçi sınıfıdır. İşçi sınıfı herkesten güçlüdür, emek durursa hayat durur. Şimdi gücümüzü gösterme zamanı! 27-28 MART’TA RAPOR AL, İZNE ÇIK, KONTAĞI KAPAT, ŞALTERİ İNDİR, BİLGİSAYARI KAPAT!

23 yıllık AKP iktidarının tarihi, emeğe, sendikalara ve sınıf mücadelesine düşmanlığın tarihidir. işçiler yıllardır yoksullaşma, iş cinayetlere, düşük ücretler, hak gaspları ve her tür hukuksuzla karşı karşıya kalmış durumda. Bugün seçilmiş belediye başkanlarına, gazetecilere, öğrencilere, mücadeleci sendikacılara yönelik hukuksuz gözaltı ve tutuklamalar; emeğe, emek örgütlerine ve emekçi halka dönük saldırıların bir devamıdır. Polis şiddetiyle birleşen bu saldırılar, şimdi topyekun bir devlet şiddeti olarak ayaklanan toplumu hedef alıyor.

Ancak bu tablo, yalnızca iktidarın ürünü değil. Yıllardır işçi sınıfının enerjisini ve gücünü bastıran, bürokratikleşmiş ve holdinglerle uyumlu hale gelmiş sarı sendikal yapılar da bu tablonun mimarları arasında. Holdinglerin çıkarları etrafında şekillenen sendikal anlayış, gerçek bir emek mücadelesinin önündeki en büyük engellerden biridir.

Halk isyanının soğurulması endişesi taşıyan ya da daha da etkili bir hale gelmesini ümit eden geniş yığınlar, günlerdir Genel Grev çağrısı yapıyor. Bu çağrının iyi niyetinden bağımsız olarak, genel grev ilan etme yetkisi TÜRK-İŞ gibi holdingci sendikal merkezlerde bulunuyor ve bu çağrının sendikalar yoluyla gerçekleşme imkanını ortadan kaldırıyor.

İşyerlerinde, mahallelerde, ilçelerde, köylerde tüm işçiler bir araya gelmeli; işçi sınıfı kendi göbek bağını kendi kesmelidir! İşçi sınıfı, yurttaşlık haklarımızın gasp edilmesine karşı başlayan ve adaletsizliğe karşı genel bir halk isyanına dönüşen bu sürece kendi varoluşu ve talepleri ile dahil olmalıdır.

Kaynak: Haber Merkezi

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
BursaMuhalif.com En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.