Tüm ülkede eş zamanlı olarak demokrasinin yükseltilmesi talebiyle sokağa çıkan KESK, DİSK, TMMOB ve Bursa Tabip Odası üyeleri Bursa'da da Fomara Meydanı'ndaydı. KESK Dönem Sözcüsü Uğur Üçöz tarafından bileşenler adına yaptığı açıklamada, "Emeğin haklarını korumanın, kazanımlarını kalıcı hale getirmenin yolu demokrasinin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, barış ve kardeşliğin tesis edilmesinden geçmektedir. Ancak Türkiye’de uzun yıllardır ülkeyi yönetenler emeğe, emekçilere sırtını dönmüştür. Dolayısıyla demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü gibi temel değerler de bizzat ülkeyi yönetenler tarafından yıllardır yok sayılmaktadır." dedi.
"Bugün geldiğimiz yer; en temel hak ve özgürlüklerimizin yok sayıldığı, baskıların, şiddetin, hukuktan yoksun soruşturmaların, gözaltıların ve tutuklamaların olağanlaştığı yer" diyen Üçöz, iktidarın ülkeyi yönetme kudretini gittikçe kaybeden, ekonomiyi çıkmaza sürükleyerek bir yönetememe krizi yaşadığını, bu krizi demokratik yollardan aşamayacağını gördükçe baskıcı politikalara, hukuksuzluğa, şiddete daha fazla sarıldığını belirtti.
Gözaltılara, şafak operasyonlarına son verilmeli
"Bir yıl önce halkın oylarıyla seçilen yüzlerce belediye başkanı ve meclis üyesi hakkında yeni yeni soruşturmalar açılıyor, yerlerine kayyımlar atanıyor." diyerek sözlerini sürdüren Üçöz açıklamaya şu sözlerle devam etti:
Bunun için; 16 milyonluk bir şehrin Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın 35 yıl önce aldığı diploması Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek için hukuksuz bir şekilde iptal ediliyor. Gizli tanıkların “görmedim, şahit olmadım ama öyle dediklerini duydum” gibi garabet ifadeleri ile tutuklanıyor.
Bunun için; özerk, bilimsel, demokratik bir üniversite isteyen öğrencilerinin kampüslerinin önüne TOMA’lardan barikatlar kuruluyor. Yüzlerce üniversite öğrencisi şafak vakti yurtlarına, evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.
Bunun için; sadece eğitim emekçilerinin değil çocuklarımızın eğitim hakkını savunan, çocuklarımızın geleceğini tarikatlar, cemaatler, MESEM ve CEDES gibi projelerle karartmak isteyenlere karşı mücadele eden Türkiye’nin Aydınlık yüzü EĞİTİM SEN hedef gösteriliyor.
Son hafta yaşananlarla ülke ekonomisinin alt üst olduğunu belirten Üçöz, "Tüm bunlar yetmezmiş gibi bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen bu hukuksuzlukların, baskıların faturası da yine daha fazla yoksulluk, daha fazla geleceksizlik ile emeği ile geçinen kesimlere, bizlere yıkılıyor." diyerek emekçi halkın sırtına yüklenmesine tepki gösterdi. En temel haklarımızı yok sayan, emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmediklerini, anayasal hakların korunması gerektiğini belirten Üçöz, hukuktan yoksun şafak baskınlarına, gözaltı ve tutuklamalara derhal son verilerek, demokratik bir ülke ve insanca yaşam koşullarının sağlanması gerektiğini söyledi.
Kaynak: Haber Merkezi