Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP'li belediyelere yönelik başlayan operasyonlara karşı üniversitelerde akademik boykot çağrısı nedeniyle Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Eğitim Sen Bursa Şubesi, açılan soruştuma ve yürütülen sürece dair bugün Fomara Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, yaşanan hukuksuzluğa karşı, üniversite öğrencilerinin boykot kararı almış olduğunu, son yıllarda tamamen siyasallaşan yargıya ve ülkede yaşanan otoriterleşmeye karşı ülke çapında meşru ve kitlesel eylemler yapılmaya başlandığını belirterek, "Üniversiteler sadece ders görülen mekânlar değil; aynı zamanda geleceğin ve özgürlüğün inşa edildiği mücadele alanlarıdır. Üniversite öğrencilerinin almış olduğu boykot karası sadece gençliğin adalet talebiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda iktidarın tahakküm kurduğu bütün alanlara, barınmadan geçim sorunlarına, ifade özgürlüğünden bilimsel özerkliğe kadar geniş bir alanda biriken öfkenin yansımasıdır. " dedi.
Erdem, Eğitim Sen'in öğrencilerin ve üniversitede görev yapan üyelerinin sesine kulak vermenin, taleplerini sahiplenmenin tarihsel sorumluluğun ve mücadeleci çizgisinin bir gereği olduğuna dikkat çekerek, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olmasına rağmen sendikamızı ve sendikal faaliyetlerimizi hedef alan “suç işlemeye alenen tahrik etme” gerekçesiyle açmış olduğu soruşturma hukuki dayanaktan yoksun, gerçekleri çarpıtan ve sendikamızı hedef gösteren bir tutumdur ve kabul edilemez." diyerek sözlerini sürdürdü.
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sendikal hakları kullanan Eğitim Sen’e yönelik “suç işlemeye alenen tahrik etme” gibi maddi temelden yoksun şekilde soruşturma açması suçtur. Yargı organlarının görevleri arasında yasal ve Anayasal haklarını koruyanları tehdit etmek yoktur." diye sözlerine devam eden Erdem, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in devlet televizyonunda verdiği demece dair de şunları şöyledi:
"Bakan Tekin’in Encümen-i Muallimin’den, TÖS ve TÖB-DER’den gelen 100 yılı aşan insan hakları ve demokratik toplum mücadelemizden haberi olmadığı gibi, aldığı talimatlarla haddini aşarak bizlere yaptırım tehditleri savurmaktadır. İfade etmekten çekinmiyoruz; bu tehditler bizlere vız gelir! Sayın Bakan ilk önce eğitimden koparılarak gönderildiği MESEM’lerde can veren çocukların hesabını vermelidir."
Kaynak: Haber Merkezi