Emek Partisi (EMEP) Bursa İl Başkanı Hasan Özaydın, metal grup toplu iş sözleşmesinde MESS’in dayatmaları sonrasında arabulucu aşamasına gelinen sözleşme ile ilgili yazılı bir açıklama yayınladı.
Emek Partisi (EMEP) Bursa
İl Başkanı Hasan Özaydın tarafından yapılan yazılı açıklamada; "Metal iş
kolunda; 150 bin işçi ve ailesini ilgilendiren, patron sendikası MESS ile işçi
sendikaları arasında sürdürülen grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri
patronların dayatmaları nedeniyle uyuşmazlıkla sonuçlandı. Arabulucu aşamasına
gelinen süreç, adım adım greve gidiyor.
MESS bu görüşmelerde metal işçilerine 3 yıllık sözleşme, sefalet anlamına gelen
yüzde 6,05 zam ve kazanılmış hakların gasbını dayatıyor.
Renault, BOSCH, TOFAŞ, Çoşkunöz, Valeo gibi onlarca iş yerinde çalışan binlerce metal işçisi ve ailesinin gözü kulağı bu görüşmelerde, bu görüşmelerden çıkan sonuçtadır. Sadece sendikalı işçiler değil metal iş kolundaki sendikasız işçiler de bu süreçten doğrudan etkilenmektedir. MESS grup sözleşmesinden çıkan ücret zammı sendikasız iş yerlerinde de 2020 yılı zammı için belirleyicidir.
İşçi sendikaları ile süren görüşmelerde patron sendikası MESS'in dayattıkları işçilere reva görülen kölece çalışma koşullarının açık itirafı niteliğindedir. İkramiyelerin sadece fiilen çalışılan günler üzerinden ödenmesi, işçilerin istirahatli ya da izinli olduğu günlerin ikramiyesinin kesilmesi, rapor alan işçilerin işverence ödenen 2 gününün ödenmemesi, hafif işlerde çalışabilir raporu alan işçilerin bölüm değişikliğini kabul etmemesi durumunda işten çıkarılmasının önünün açılması... Patronların teklifinin sadece bu kadarı bile nasıl bir düzen istediklerinin göstergesidir. Bir işçi kenti olan ilimizde patronların kendi dayattığı ağır çalışma koşulları ve iş yükü nedeniyle binlerce işçi, iş kolu fark etmeksizin, genç yaşında bel ve boyun fıtığı gibi hastalıklarla boğuşmaktadır. Bu kentin fabrikaları adeta işçi öğütür hale gelmiştir. İşçileri posası çıkana kadar, sayı baskısıyla, adeta kamçı ile çalıştıranlar şimdi de hastalanıp, sakat kalınca “işe yaramaz” ilan etmektedir. Yağma yok! Bu kentin halkı, bu kentin emekçileri buna izin vermeyecektir. Bu haklı ve onurlu davasında metal işçilerine sahip çıkacaktır, destek verecektir.
Metal patronları hükümetin grevi yasaklayacağına güveniyor
Metal patronları bu görüşmelerde ekonomik krizi gerekçe gösteriyor, işçilerin karşısına sefalet ücreti ile çıkıyor. Metal patronlarının bu aymazlığının nedeni metal işçilerinin örgütsüzlüğüdür elbette. Ayrıca Hükümetin patronlara verdiği sınırsız destek de patronları rahatlatmaktadır. Çünkü metal patronları biliyor ki, sözleşme açmaza girer, işçiler grev kararı alırsa, tıpkı geçen dönem olduğu gibi bu dönemde Hükümet yasaklar. Yasaklanırsa ne olur, sözleşme Yüksek Hakem'e gider. Yüksek Hakem'de TÜPRAŞ'taki gibi yapar, sözleşme süresini 3 yıla çıkarır, işçilere yüzde 6 zam yapar, kazanılmış haklarını da ellerinden bir güzel alır. Metal patronlarının hesabı budur. Çünkü arkalarından Hükümet desteği vardır. Ayrıca Hükümet bu dönem sözleşmelerin “beklenen enflasyona göre” bitirilmesini istemektedir. Yani, Hükümet verdikçe veriyor patronlara. İşçilere de diyor ki “aynı gemideyiz, krize karşı fedakarlık yapmalıyız”.
Karar alıp, uygulayan, son sözü söyleyen işçiler olmalı!
Uyuşmazlık tutulmasının ardından Türk Metal ve Birleşik Metal üyesi işçiler taleplerini görmezden gelen metal patronlarına seslerini duyurmak, dayatmalarla karşılarına gelen MESS'i uyarmak için eylemlere başladı. Fabrika giriş ve çıkışlarında alkışlı, ıslıklı protestolar yapıyor işçiler. Birleşik Metal-iş üyesi işçiler mesaiye kalmama eylemlerine de başladı.
Patronların dayatmaları karşısında sadece ıslık ve alkışlı protestolar yetmez kuşkusuz. MESS'e geri adım attırmak için etkili eylemler örgütlenmelidir. Fabrika içlerinde yapılan eylemlerin yanı sıra işçi aileleri ve kent halkının desteğini almaya dönük basın açıklamaları, yürüyüşler ve mitingler yapılmalı, iş yavaşlatma ve uyarı grevleri örgütlenerek kararlılık ortaya konmalıdır. Metal işçileri uyarı ile yetinmeden, kendi hak ettiğini elde edebilmek için birleşip mücadele etmelidir. Sendikaları da yeri geldiğinde zorlayarak ve süreci sadece onlara bırakmayarak kendi geleceğine müdahale etmelidir.
Metal işçilerinin kazanımı tüm işçilerin kazanımıdır, sahip çıkalım
Partimiz her sektörden işçilerin partisidir. Metal işçilerinin kazanımının tüm işçilerin kazanımı anlamına geleceğini bilen partimiz, tüm bu mücadelelerinde metal işçileri ile yan yana ve omuz omuza olacaktır. Bursa halkını bu haklı davalarında kendi işçilerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Metal işçilerine dayatılan bu koşullar yarın Bursa'daki tüm işçilerin karşısına çıkacaktır. Dün TÜPRAŞ sözleşmesini Yüksek Hakem Kurulu'na götürerek onlara düşük zammı reva görenler bugün metal işçileri için aynı hazırlıkları yapıyorlar. Gelin işçilere dayatılan kölelik ve sefalet koşullarına hep birlikte itiraz edelim, yan yana, omuz omuza patronların oyunlarını bozalım. Metal işçileri kazansın, kentimiz emekçileri kazansın."