Bir Komitgan hadisesi: Linç kültürü, sessiz kalanlar ve deliler! - Tolgay Ataokay

En sonda söyleyeceğimi, en başka dile getireyim: Aysın Komitgan’dan Fetöcü çıkaramazsınız!

Uzun zamandır yazmıyorum, yazmaya da niyetim yoktu ancak bir gazetecinin haksız yere gözaltına alınması karşısında sessiz kalmak olmaz!
Tabii ki trol ordusuna ve trol kafalılara bunu anlatmamız imkansız ama şöyle başlayayım!
Aysın Komitgan’ı yaklaşık 15 yıldır tanırım, meslek büyüğümüz olması sebebiyle Aysın abla derim!
Bu sektörün g.te g.t diyen sayılı yazarlarından biridir!
Öyle rüzgar tersine dönmüşken, rüzgara ayak uyduranlardan değildir…
O yüzden de birçok kişi yazdığının altında bir bit yeniği arar…
‘Kişi kendinden bilirmiş işi’ deyip geçelim!
Ne garip bir ironidir değil mi; biz sümüklü derken, zamanında o sümüklüye methiye düzenlerin, ‘döööön’ diye bağıranların, Gollum gibi ‘HocaEFENDİMİSSSS’ diyenlerin, istediklerini verenlerin, 15 Temmuz’dan sonra tweet silme yarışına girenlerin bu dönemde Aysın Komitgan’ı bir canlı yayın olayından linç etmeye çalışması!
İroni demişken, ve yukarıda da Komitgan’ı iyi tanıdığımı belirtmişken, şundan da bahsedeyim!
Düşünceleri b.k çukuruna batmış varlıklara anlatılamayacağı için Aysın Komitgan’ın canlı yayında ironi yaptığından bahsedilmemiş!
Yüz ifadesi ile söylediğini birleştirmek ve o içinden ettiği küfrü anlamak, sadece Aysın Komitgan’ın tarzını bilenler, geçmiş yayınlarını izleyenler için geçerli!
Ki; canlı yayın öncesinde de sosyal medyasından ‘Öldü… Fetö elebaşısı Fethullan Gülen yaptıklarının bedelini nasıl ödeyecek acaba?’ paylaşımını yapmış!
Aysın Komitgan belki kıldır ama fetöcü değildir!
Aysın Komitgan belki gergindir ama kesinlikle ve kesinlikle fetöcü değildir!
Bulunduğu kabın şeklini alan, her devrin insanı olan bademler bunu anlayamaz!
O taraf tamam, biliyoruz!
Linç kültürüyle yetişmiş, yıllarca fetönün yardaklığını yapmış sıvı topluluğu!
Düşünce altyapıları olmayan, tepelerindeki ne dayatırsa onu dillendiren, sorgulamayan, düşünmeyen bir güruh!
Da;
Sol kol yukarıda, Zülfü Livaneli vs. dinleyerek solcu olduğunu zanneden, her seçim öncesi ilk önce Aysın Komitgan’ı ziyaret eden kesim neden sessiz!
Dün 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’ymüş!
Bir de Ahmet Taner Kışlalı’nın katledilişinin yıldönümü!
Suya sabuna dokunmadan paylaşım yapıp da fetöcü olmadığından emin olduğunuz bir gazeteci hakkında iki kelam etmek bu kadar zor mu?
Ve son olarak Komitgan’ın Genel Yayın Yönetmenliği’ni üstlendiği yayın organına gelelim!
Bu kadar yıldır, sitenizi emanet ettiğiniz insanın fetöcü olduğunu fark edemediniz de; bir ironiyle ya da dil sürçmesiyle mi anladınız?
Eğer öyleyse bu güne iyi gelmişsiniz!
Ayıptır!
Yayın organının yıllarca deyimi yerindeyse namusunu emanet ettiğiniz bir insanı bu kadar kolay ateşe atamazsınız!
Aysın Komitgan yalnız değildir gibi süslü cümlelere gerek yok!
Bizim gibi birkaç deli haricinde herkes kafasını kuma gömdü!
Ama unutmasınlar ki; o kafa gömüldüğünde gerçekler kabak(!) gibi ortaya çıkıyor!
Herkesin ne kadar olduğu bariz ortaya çıkıyor!
Sonuca gelecek olursak;
Aysın Komitgan’ın bedenini serbest bırakın!
Çünkü Komitgan’ın ruhu zaten serbest!
Yanındayız, tam yanı başındayız Aysın abla, bugünler geçer, gerçekler ortaya çıkar!
Dil sürçer, ironi yanlış anlaşılır ama karakter baki kalır!

Tolgay Ataokay