25 Kasım öncesi Bursa’da yapılan kadın buluşmalarında farklı alanlardan kadınların söylemi ortak: “Dayanışma ve mücadeleden başka yol yok.”
Bursa’nın farklı mahallelerinde ve üniversitede yapılan etkinliklerde birçok kadın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü öncesi bir araya geldi. Kadınlar yaşadıkları sorunlardan ortak mücadeleyle kurtulacaklarını söyleyerek mücadeleyi her gün daha da büyütme çağrısında bulundu.
Emekli sağlık emekçisi bir kadın, kadınların kaygıları olduğunu söylüyor:
“İster istemez biz mi kurtaracağız dünyayı diye düşünüyoruz zaman zaman umutsuzluğa düşüyoruz. Bu umutsuzluğu yıkmak kolay değil ama belirli taleplerimiz etrafında birleşmemiz gerekiyor. Önce özgürlük alanları açmamız gerekiyor. Bu işsizlik ve şiddet ortamında iktidarı devirmek gerekiyor ama burada bizlerin etkin olması lazım. Çünkü egemen sınıflar elde ettikleri haklardan kolay vazgeçmezler.”
Konuştuğumuz genç bir avukat ise, "Ben avukatım ekonomik kaygılarım yok ama kadın olmaktan ötürü kaygılıyım ve umutsuzum. Çünkü korkan bir halkımız var. Umutsuzum ama var olabileceğim yerde var olayım ne yapabileceksem onu yapayım ki bu umutsuzluğu diğer kadınlarla birlikte yok edebileyim. Çünkü mücadeleden başka seçeneğimiz yok" diyor.
Üniversite kadın çalışmaları topluluğunda çalışma yürüten genç kadınlar da genç, işçi fark etmeksizin bütün kadınların hayatlarının kesiştiğini söylüyor:
"Üniversiteliler artık daha öfkeli akacak bir mecra arayan bir öfkeleri var. Bu öfkeyi hareketin içine dahil olarak yönlendirebiliriz. Ne kadar hareketin içinde olursak o kadar umutlu oluruz.”
Yine üniversite öğrencisi genç bir kadın ise "Üniversite öğrencisi bir kadın olarak; eve çıkmak için hiçbir anlamda korkmadığım, ekonomik olarak giderek küçülmediğim, ne toplumsal ne de ekonomik eşitsizliğin bu kadar keskin olmadığı ve bütün samuray kılıçlarının yok olmuş olduğu bir 25 Kasım’a gitmek istiyorum" diyor.
Metal sektöründe çalışan işçi bir kadın ise kaygıları olduğunu söylüyor. Bir arada olmanın önemli olduğunu bildiğini fakat fabrika içinde küçük dayanışmaların bile hemen dağıtıldığını, işten atma tehdidiyle yüz yüze kaldığını vurguluyor.
Kadınlar bu 25 Kasım’a giderken yoksulluğun daha da derinleştiği bir dönemden geçildiğini ve dolayısıyla devletin şiddetinin daha da arttığını dile getiriyor.
Kaynak: Evrensel/Funda Eylem SANCARBARLAZ