İzmir’in Selçuk ilçesinde Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşayan, eşi hapiste olan ve hurdacılık yaparak çocuklarına bakmaya çalışan anne Melisa Akcan, hurda parasını almak için evden ayrıldığı sırada yaşları 1-5 arasında değişen 5 çocuğu yangında yaşamını yitirdi.Yangın sonucu 5 çocuğun hayatını kaybetmesi ülkedeki derin yoksulluğu bir kez daha gözler önüne serdi.
Selçuk'taki yangında ölen 5 kardeşe ilişkin yaklaşık 40 saat sonra açıklama yapan ve konuya dair hiçbir şey demeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, soruşturmayı takip ettiklerini söyledi.
Yaşanan olay sonrası açıklama yapan SES Bursa Şubesi Eş Başkanı Alican Özden, 'Çocuklarımızı korumuyorsunuz' diyerek tepki gösterdi.
"Çocukların yetkililer tarafından kaderlerine terk edildikleri açıktır"Narin’in öldürülmesi üzerine ‘Çocuklarımızı Korumuyorsunuz’ başlığıyla bir açıklama yaptık ve bu açıklamada ‘çocukların haklarının korunması, etkili-çocukları koruyan çocuk koruma politikalarının hayata geçirilmesi, hak temelli, adil ve gerçekliği olan bir ‘çocuk koruma sistemi’ inşa edilmesini talep ettiklerini belirten Özden, “Gelinen noktada çocuklarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Üstelik çocuklarımızın kaybının ardından mecliste, sorumluluğu aileye yükleyen açıklamalara tanıklık ettik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından ise olaya dair tatmin edici bir açıklama gelmedi. Ailenin evinin İzmir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce 18 kez ziyaret edildiğinin beyan edilmesi, sosyal hizmet politikalarındaki çöküşünün ne derece büyük boyutlarda olduğunun göstergesidir. Çocukların yaşadığı hanenin şartlarının, çocukların birincil ihtiyaçlarını karşılamaktan ne kadar uzak olduğu, annenin çalışmak zorunda olması nedeniyle bireysel bakımlarını sağlama noktasında yetersiz kalacakları açık olan çocukların yetkililer tarafından kaderlerine terk edildikleri açıktır. Çocukların, ailenin rızasının olmaması nedeniyle kurum bakımına alınmadıkları açıklaması ise gerçeklikten uzaktır. Türkiye’de çocuk kuruluşlarının kapasitesi yetersizdir. Çocukların engel durumlarına, fiziksel, zihinsel ve psiko-sosyal durumlarına uygun çocuk kuruluşlarının açılması, açılan kurumların şartlarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de halihazırda faaliyette olan çocuk kuruluşlarının kapasitesinin kaç olduğu ve bu kuruluşlara kayıtlı kaç çocuk olduğunun kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir” çağrısında bulundu.
“Türkiye’de 7 milyon çocuk yoksullukla mücadele etmekte”Çocuklar hakkında sağlık tedbiri kararı alındığının belirtilmesi noktasında çocukların sağlık takiplerinin yapılması noktasında aile bireylerinin gerekli sorumluluklarını yerine getiremedikleri ve çocukların sağlık sorunlarının olduğu gerçeği ortaya çıkmakta olduğunu belirten Özden, “Ayrıca çocuklar ve aile hakkında uygulandığı belirtilen Danışmanlık Tedbiri Kararına göre de çocuklar ile her hafta, ebeveynler ile 2 haftada bir görüşülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda ailenin yaşadığı evin ve koşullarının yetkililerden gizlenmesi imkansız olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Çünkü hane incelemeleri esnasında meslek elemanlarından çevre araştırması yapması, komşular ile görüşülmesi de yine mevzuatlar kapsamında beklenmektedir. Acı olan nokta, Türkiye genelinde bu şartlarda yaşayan yüzbinlerce çocuk olduğu gerçeğidir. Bugün TÜİK’e göre Türkiye’de 7 milyon çocuk yoksullukla mücadele etmektedir. Bugün 1.5 Milyon çocuğun okul kaydı bulunmamaktadır. Bugün yaklaşık 3 milyon çocuk örgün eğitimin dışındadır ve bu çocuklarımızın nerelerde olduğu bilinmediğini" hatırlattı.
SES Bursa Şubesi Eş Başkanı Alican Özden taleplerini ise şöyle sıraladı:
Türkiye’de okul sosyal hizmeti uygulamasının hayata geçirilmesi, okul-aile entegrasyonunun sağlanması için şarttır. Aile Sağlığı Merkezlerinde psikolog, sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimcisi, fizyoterapist istihdamı sağlanmalıdır. Sosyal hizmet uygulamaları liyakatli yöneticiler aracılığıyla hayata geçirilmelidir. ASDEP(Aile ve Sosyal Destek Programı) uygulamalarının niteliği arttırılmalı ve ASDEP kapsamında istihdam edilen meslek elemanlarının sadece bu alanda görevlendirilmeleri sağlanmalıdır. Yoksulluk yardımlarının hayata geçirilmesi aşamasında kişilerin yoksul olduklarını kanıtlamaya çalıştıkları, insan onuruna yakışmayan sistem uygulamaları son bulmalı ve her haneye bireylerin temel geçimlerini sağlayabileceği asgari ödeme tutarları ödenmelidir. Kadınların yaşamlarını özgürce idame ettirebilecekleri iş olanakları hayata geçirilmeli, çocukların tam zamanlı bakımlarının sağlanabileceği, servis hizmetinin olduğu kreş hizmetleri hayata geçirilmeli, bunların sayıları arttırılmalıdır. Danışmanlık Tedbiri Uygulamalarının niteliği arttırılmalıdır. İş yükü altında ezilen meslek elemanlarının yüklerinin azaltılması, çocuklar ile daha nitelikli çalışmalar yapılabilmesi amacıyla meslek elemanlarının ataması liyakati esas alan şekilde sağlanmalıdır.Haber Merkezi