Kestel Çevre Platformu "Zehir solumak istemiyoruz, temiz hava istiyoruz" talebiyle yürüyüş düzenledi.
Havası her geçen gün kirlenen Bursa’nın Kestel ilçesi fabrikalarla çevrilmiş durumda. Farklı iş kollarında faaliyet gösteren fabrikaların bacalarından çıkan dumanlar ve ilçede bulunan çimento fabrikası hava kirliliğine neden olan etkenlerin başında geliyor.
Kestel Çevre Platformu "Zehir solumak istemiyoruz, temiz hava istiyoruz" talebiyle Yeni Mahalle Pazar yerinden Kestel Meydanına bir yürüyüş düzenledi.
Yüzlerce Kestellinin katıldığı yürüyüşte yapılan açıklamayı Deniz Tuncay okudu.
İçinde yaşadığımız Dünya’da ve ülkemizde her geçen gün çevre sorunları artış göstermekte olduğunu söyleyen Tuncay, “Çevre sorunlarının başında da hava kirliliği gelmektedir. Hava kirliliğinin temel nedeni fosil yakıt kullanımı olsa da; artan enerji kullanımı, sanayinin hızla gelişimi, hızlı nüfus artışı, çarpık kentleşme, trafik, ormanların yok olması da önemli etmenlerdendir. Bütün bu saydıklarımız hava kalitesinde kötü anlamda büyük değişiklikler yapmıştır. Temiz Hava Hakkı Platformu 2024 yılında yayınladıkları raporda nüfusun en az yüzde 92’sinin kirli hava soluduğu belirtmiştir. Rapora göre ilk kez meme kanseri ile hava kirliliği arasındaki ilişki olduğu ortaya konulmuştur. Hava kirliliği sonucu gerçekleşen ölümlerin hem sayısal hem de orantısal olarak önceki yıllara göre arttığını vurgulamıştır. Eğer temiz hava politikaları uygulansaydı Türkiye’de 68 bin 440 kişinin hayatını kaybetmesinin önüne geçilebileceğini belirtildiğini” söyledi.
“Kestel halkı zehirlenmekte”Ülkemizin en önemli çevre ve halk sağlığı sorunu olan hava kirliliği; astım vakalarını, alerjik solunum sistemi hastalıklarını, KOAH, amfizem, akciğer kanseri gibi hastalıkların oluşmasını veya ilerlemesini sağladığını vurgulayan Tuncay, “Bunların yanında kalp krizi, felç gibi hastalıkları da tetiklediği tespit edilmiştir. Ayrıca sperm kalitesinde düşme, erken ve düşük doğum, mesane kanseri gibi sorunlara yol açtığı da yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bir zamanlar Kestel; bağları bahçeleriyle, tertemiz akan dereleriyle doğa harikası olarak anılırdı. Günümüzde ise hava kirliliğinde en üst sıralarda yer almaktadır. Kara dumanlarla kirletilen havası, zehir akan dereleriyle anılmaktadır. Artık dört bir yanı sanayi ile çevrili olan Kestel’imizin ne yazık ki havası, doğası, çevresi pistir ve insanları zehirlenmektedir. Filtresi olmayan bacalar gün boyu zehir saçmakta, filtresi olan bacalar ise özellikle gece saatlerinden sabaha kadar Kestel halkını zehirlemektedir. Artık Kestel’in havası 7/24 solunabilecek durumda değildir. Bir grup sanayici para kazanacak diye Kestel halkının sağlığı yok sayılmaktadır” dedi.
Türkiye’de hava kirliliğine bağlı ölümlerde Bursa 3. sırayı aldığını söyleyen Tuncay, “Kestel halkı her gün zehir soluyarak yaşamını sürdürmektedir. Temiz havaya hasret kalmıştır. Gökyüzünün berraklığını göremez olmuştur. Hava kirliliğine bağlı hastalıklarla boğuşmakta, çocuklarının geleceğini kara dumanlar arasından görememektedir. Temiz bir havada yaşamak ve çocuklarımızı için berrak bir Kestel’de büyütmek talebiyle elimizi taşın altına koyma vakti gelmiştir. Sağlıklı bir Kestel, sağlıklı bir Bursa için derhal kirleticilere karşı bir adım atma zamanıdır. Kestel halkının sağlığını, para hırsı için yok sayanlara karşı durma zamanıdır” çağrısı yaptı.
Deniz Tuncay açıklamanın devamında şunları söyledi; “Biz Kestel Çevre Platformu olarak;
Bilim insanlarının verdiği bilgiler doğrultusunda Kestel’de soluduğumuz havanın kirli olmasına yol açan etmenlere karşı kararlı bir mücadele yürüteceğiz.
Hava kirliliği ile ilgili Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) yapılması için girişimde bulunacağız.
Temiz bir Kestel için kent yöneticileri, bilim insanları, meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve yurttaşlar olarak farkındalık yaratıp kurumların adım atmasını sağlamaya çalışacağız.
Kestel’in havası temiz ve sağlıklı olana kadar, soluduğumuz havanın kirli olmasına yol açan etmenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Doymak bilmeyen kâr hırsınıza, doğayı ve sağlığımızı kurban etmeyeceğiz.