Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi: Kadınlar birlikte yaşam için direnişte

Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yürüyüş yapıp basın açıklaması gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 25.11.2024 14:47
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2024 14:47

Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yürüyüş yapıp basın açıklaması gerçekleştirdi.

Nilüfer Kent Konseyi önünde toplanan kadınlar buradan Nilüfer Belediyesi Halk Evi önüne yürüdü. Yapılan açıklamada, 'Kadınlar birlikte yaşam için direnişte' denildi.

Yapılan açıklamayı Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan okudu.

“Biz bu düzene öfkeliyiz”

Kadın mücadelesi tarihimizden, belleğimizden aldığımız güçle yüzyıllardan bu yana erkek şiddetine karşı direnişimizi ve dayanışmamızı büyütüyoruz diyen Ünalan, “Sadece geçtiğimiz ekim ayında 48 kadın öldürüldü, 23 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Sene başından bu yana ise 406 kadın katledildi. Şüpheli kadın ölümleri bu sayıya dahil bile değil. Bu ülkede sokak ortasında vahşice katledilebilir hale gelecek kadar güvencesizleştirildik. Narin'e ne olduğu hâlâ netliğe kavuşturulmadı, bebekler para için öldürülüyor, istismar sonucu can verebiliyor! Kadınları, çocukları ve sokak hayvanlarını bilinmez bir şiddet girdabına bırakan iktidar, empatiyi faillerle kurmayı tercih ediyor ve cezasızlıkla ödüllendiriyor. Başından sonuna çürümüş bir sistemsizlik içinde kendimize, birbirimize ve aklımıza mukayyet olmaya çalışıyoruz. Biz bu düzene öfkeliyiz. Hayattan koparılmış yüzlerce kız kardeşimiz ve çocuklarımız için soracak hesabımız var” dedi.

"İstanbul Sözleşmesi'nden asla vazgeçmiyoruz!"

Kapının dışında sokakta, iş yerinde katledilen, tacize, şiddete maruz bırakılan tüm kız kardeşlerimiz için buradayız diyen Ünalan, “Kadın düşmanı cemaatleri tarikatları mutlu etmek için kadınların katledilmesini önemsiz gören iktidar, bir gecede İstanbul Sözleşmesi'ni elimizden aldı. Geri almak için buradayız, İstanbul Sözleşmesi'nden asla vazgeçmiyoruz! Yoksulluk bir tercihmiş gibi sorumsuzlukla suçlanan kadınlar ve masumca can veren çocuklar için buradayız. Artan ekonomik krizin en ağır faturasını kadınlar ve çocuklar ödüyor. Okuluna aç giden çocuklar için buradayız! Çıkarmadığımız savaşların faturasını ödemek zorunda değiliz! Savaşlarda mağdur olan, can veren tüm kadınlar ve çocuklar için buradayız! İçimize işleyen her yanımızı saran, her köşeden kendini gösteren şiddetin çeşitli halleri ve her an başımıza bir şey gelebilecek korkusu ile bizi yaşamaya mecbur bırakıp sırça saraylarında huzurla yaşayanlara bu devranın elbet yakında tersine döneceğini söylemek isteriz. Kendimizi, çocuklarımızı, hayvanları, doğayı ve laikliği korumak için mücadele etmekten ve bu uğurda kenetlenmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.