Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Şubesi, kuruluşunun 28. yıldönümünü kutladı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Şubesi, sendikanın kuruluşunun 28. yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Yapın ayazılı açıklamada, "90’li yılların başlarında örgütlenmeye başlayan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri iktidarın saldırılarına karşı birleşik bir mücadelenin örülmesi için 1 Ağustos 1996’da Genel Sağlık İş, Tüm Sağlık Sen, Sağlık Sen ve Sosyal Hizmet Sen’in birleşmesiyle SES'i kurarak tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini kapsayacak bir mücadeleyi büyüteceklerinin sözünü verdiler. O günden bugüne; memurun sendikası olmaz diyenlere karşı fiili, meşru sendikal anlayışla mücadele ettik. Hak mücadelemizi işyerlerinde büyütürken attığımız her adımı, başlattığımız her mücadeleyi hizmetleri alan halkın nitelikli, ücretsiz, erişilebilir sağlık ve sosyal hizmet hakkı talebiyle buluşturduk" denildi.
"AKP hükümetleri sağlık ve sosyal emekçilerinin özlük mali ve demokratik haklarını yok saymaya devam ediyor"80’li yıllarda başlayan kapitalist yağmanın bugün bizi getirdiği noktada açlıkla, salgınlarla, ölümlerle sınanıyoruz denilen açıklamada, “Sağlıkta dönüşümün icracısı olan AKP hükümetleri sağlık ve sosyal emekçilerinin özlük mali ve demokratik haklarını yok saymaya devam ediyorlar. Yıllardır değiştirerek deneme tahtasına çevirdikleri sağlık sistemine karşı yaptığımız itirazlar yürüttüğümüz mücadele ne yazık ki bizi haklı çıkarmıştır.
Neler yaptıklarının kısaca anlatalım;
2003 yılı başında Sağlıkta Dönüşüm Programı hayata geçirdiler. Bu programla;
• 2004 yılında başlayan döner sermaye uygulaması ile sağlık kurumları işletme haline getirilirken, çalışanlar performansa dayalı kalem, kalem farklılık gösteren emekliliğe yansımayan ücret politikalarına mahkum edilmiştir.
• “Reform” olarak nitelenen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yani Sözde Sağlık Genel Sigortası 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yılların birikimi SSK hastaneleri kapatılmıştır.
• 5 Eylül 2005 tarihinde Düzce'de pilot uygulama ile başlayan aile hekimliği sistemi 2010 yılının sonu itibarıyla ülke genelinde uygulanmaya başlanmıştır. Geliştirilmesi, güçlendirilmesi gereken 1. basamak yok edilmiş, Aile hekimliği adı altında binlerce hekime esnaf olması dayatılmış, en temel insan hakkı olan sağlık hakkı artık bir pazar nesnesi haline getirilmiştir.
• 2 Kasım 2011 tarihinde, bir gece yarısı operasyonu ile çıkarılan 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile; Hastaneleri işletme haline getiren Kamu Hastane Birlikleri uygulaması, sadece 6 yıl sürebilmiştir. KHK ile gelen Kamu Hastane Birlikleri Ağustos 2017’de yayımlanan 694 sayılı KHK ile kaldırılmıştır.
• 2017 yılında ilk şehir hastanesini açarak sağlıkta dönüşümün 3.fazını tamamladık diyorlar. Yani halka rağmen şehirlerden uzak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini kölelik düzeninde çalışmaya mahkum eden sağlık turizmi yatırımı sermayeyi besleyen şehir zindanları…
"Sağlıkta dönüşümün yarattığı yıkıma karşı mücadelemize devam ediyoruz”Sosyal Hizmetler adım adım tasfiye edilmiş, Sosyal Hizmet sadaka anlayışı içinde “Sosyal Yardım” a dönüştürülmüştür ifadelerine yer verilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı, “Bakıma muhtaç yaşlı, çocuk ve kadınlar devletin korumasından alınıp her türden istismara karşı vakıf ve cemaatlerin insafına bırakılmıştır. Taşeronlaştırma ve güvencesiz çalıştırmanın geldiği boyutlar işkolumuz çalışanlarının yarısına ulaşmıştır. Bu süreçte tam da dediğimiz gibi güvencesiz çalışma biçimi iş tanımlarımızın belirsizleşmesi, nöbet sisteminin esnekleşmesi, 4B, 3+1 çakılı gibi farklı istihdam biçimleri ile tüm istihdam biçimlerini belirlemeye başlamıştır. Sağlıkta dönüşümün yarattığı yıkımı sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ve tüm toplum yaşarken kamusal, toplumsal sağlık, insan onuruna yakışır bir sağlık sistemi ve çalışma hayatı kurma kararlılığımızla mücadelemize devam ediyoruz.”
Haber Merkezi