Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarının 1. basamak sağlık hizmetlerinde başlattığı iş bırakma eylemine bugün 2. ve 3. basamaktaki sağlık emekçileri de katıldı.
Sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusunun hekimler ve sağlık emekçileri olmadığına vurgu yapan sağlık emekçileri yurt genelindeki sağlık kuruluşlarında acil durumlar ve önceden planlanmış ameliyatlar dışında sağlık hizmeti vermeyecek.
Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri basın açıklaması gerçekleştirdi.
Her gün yüz binlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi say say bitmeyecek sorunlarla boğuşuyoruz diyen Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alphan Dinçer, “Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz. Sağlık Bakanlığı; toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüş ve önerilerini dikkate almak yerine, yeni yönetmeliklerle; otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirerek bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye, İş bırakma eylemlerimizin etkisini görünmez kılmaya çalışıyor” dedi.
Sesimizi duyan var mı?Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekimlerin, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz diye soran Dinçer, “Bu çığlık tüm basamaklarda sağlık hizmeti üreten yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hasta olmalarını engellemek için çalışan sağlık emekçilerinin sesidir. Bunu duymak zorundasınız! Uzun yıllardır, çalışma şartlarımızın saydığımız gerekçelerle bilinçli ve programlı olarak kötüleştirilmesi meslek onurumuzu, toplum sağlığını ve hepimizin geleceğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Tüm uyarılarımıza rağmen sözlerimiz görmezden gelinmeye devam edilmektedir.Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde hala insanca çalışma ve yaşama koşulları sağlanamamış sağlık emekçilerinin sorunları giderilmemiştir. Genç meslektaşlarımızın, etik değerleri temel alan, donanımlı ve nitelikli bir eğitim alabilmelerinin engellenmesi ve düzeltilmemesi eğitim haklarının engellenmesidir. Mobbing kabul edilemez! Gerçekçi yasal düzenlemeler çıkarılmalı; etkili şikayet ve ceza mekanizmaları geliştirilerek, işler hale getirilmelidir. Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken sağlıkta çeteleşmeye imkan vermeyecek; adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sisteminin kurulmasını ve halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz” dedi.
Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alphan Dinçer, taleplerini şöyle sıraladı;
1- Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınması, etkili şiddet yasası çıkartılması ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmasıdır.
2- Tüm sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin hakları, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır.
3- Hekimleri, Diş Hekimleri ve hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan, hastalara yeterli tedavi yapma süresi sağlamayan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için hasta randevuları her hastaya en az 15 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.
4- Diş hekimlerinde saat 24.00’dan sonra mevzuata aykırı şekilde nöbet yazılmasından ve vardiya çalışma sisteminden vazgeçilmelidir.
5- Hekim, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerine performans ve ciro odaklı sistemin yerine emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmelidir. Sabit ödemeler genel bütçeden karşılanmalı, ek zamlar temel ücretlere ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar acil olarak ilave ek zam emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmeli ve mevcut memur emeklilerine de yansıtılmalıdır.
6- Kamu emekçilerin vergi diliminin %15’de sabitlenmelidir.