'Mermer ocağı' davası: "Sadece Firoz köylüleri değil Bursa'nın suyu da tehdit altında"

Haber Giriş Tarihi: 17.01.2024 11:08
Haber Güncellenme Tarihi: 17.01.2024 11:08
Haberyazilimi.com

Bursa'nın Orhaneli ilçesine bağlı kırsal Firoz Mahallesi'nde planlanan mermer ocağına karşı köylülerin ve çevrecilerin mücadelesi sürüyor. Proje için verilen 'ÇED Gerekli Değildir' kararının iptali için köylüler adına açılan davanın duruşması bugün görüldü. Duruşmanın ardından konuşan köylüler, mermer ocağının yaşam alanlarına verdiği zararı anlatırken, DOĞADER ve Bursa Barosu adına yapılan açıklamalarda ise madencilik faaliyetinin sadece Firoz'u değil kenti gelecekte beslemesi planlanan su havzasında bulunması nedeniyle tüm Bursa'yı tehdit ettiği vurgulandı.

https://www.youtube.com/watch?v=KO9KVvyac3A

Bursa’nın Orhaneli ilçesine bağlı, kırsal Firoz Mahallesi'nde Eylül 2023'te kız çalışmaları başlayan mermer ocağı projesi köylüleri ayağa kaldırmıştı.

Su havzasında planlanan mermer ocağına karşı çeşitli eylemler yapan köylüler, Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ve DOĞADER'in destekleri ile projeye karşı hukuki mücadele de başlatmıştı.

Mermer firması 24,35 hektar alan için başvurarak 25 hektarın üzerindeki alanlar için istenen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu sürecinin dışında kalmaya çalışmış ve nitekim proje ile ilgili "ÇED Gerekli Değildir' kararı verilmişti.

Köylüler adına 'ÇED Gerekli Değildir' kararının iptali için Bölge İdare Mahkemesi'nde açılan davanın duruşması bugün görüldü.

"Doğaya, köylülere zarar veren projelere izin verilmemeli"

Köylülerin de katıldığı duruşmanın ardından konuşan DOĞADER kurucu üyelerinden Murat Demir, "Bugün bir mahkemeye geldik. Ama aslında doğaya, köylülere, tabiata, çevreye zarar veren faaliyetlerin mahkemeler hiç olmadan, bunlara hiç izin verilmeden, o coğrafyanın doğallığı ile kalmasını istiyoruz." dedi.

Demir, projenin sadece Firüzköy'ü değil, Çınarcık Barajı'nı besleyen su havzası üzerine kurulması ve Çınarcık Barajı'nın yakın gelecekte Bursa'yı beslemesi planlanması nedeniyle tüm kenti tehdit ettiğini söyledi.

Demir, şöyle konuştu:

"Sadece Firoz Köyü değil, Bursa'nın suyu da tehdit altında"

"Sadece Firoz Köy sakinleri oradaki yaşam haklarını kaybetmeyecekler. Gelecekte Bursa'nın su varlığını sağlayacak olan Çınarcık Barajı'nın su besleme havzası olan Kocasu'nun geçtiği havzadır orası. Burada yapılacak olan mermercilik faaliyeti o havzayı tehdit etmektedir. Bu proje yapılırsa sadece köydeki tarımı, hayvancılığı, yaşamı değil, Bursa'nın su varlığı da tehdit altında olacaktır."

"Bizim adımıza olumlu sonuç bekliyoruz"

Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek ise karşı tarafın argümanlarının bilimsellikten uzak olduğunu belirterek, "Karşı tarafa iddiaları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın savunmaları bizce yeterli değildi. Eksik bilgi vardı ve pek çok sorunu görmezden gelen ifadeler vardı. Bu sebeple bilimsel karşılığı olmayan bu savunmaları kabul etmedik. Davanın bizim adımıza olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz." ifadeleri ile davanın köylülerin lehine sonuçlanmasını beklediklerini söyledi.

Başvuruları üzerine alınan "Yürütmeyi Durdurma" kararını da hatırlatan Atabek, "İptal kararının alınmasının ardından zaten ocağın hiç çalışamaz hale gelmesi gerekecek. Zaten daha önce yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Gerekli tüm bilimsel verileri sunduk. Sonucun köyümüzü bu sıkıntıdan kurtaracak bir karar olacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Firoz sakinleri: "Mermer ocağına rızamız yok"

Firoz Muhtarı Hüsamettin Közkurt, "Köyümüzde kesinlikle mermer ocağı istemiyoruz. Bu 3 aydan beri durum zaten belli . Yolların durumu belli, tozlanmanın durumu belli. İstemiyoruz bu mermer ocağını." ifadeleri ile projenin şimdiden köye zarar verdiğini belirtti.

Köy sakinlerinden ramazan Közkurt da "Benim hayvanım, tarlam, bütün meyvecilik hesi hasarlı durumda. Orda hayvan kışlalarımız vardı, zaiyat oldu. Orada biz böyle bir mermer faaliyeti, taş faaliyeti istemiyoruz, bizim yollarımız harap durumda. Bizim buna rızamız yok." ifadeleri ile mermer ocağı ile birlikte yaşadıkları huzursuzluğun altını çizdi.

Haber Merkezi